Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NFK

Bizim Şarkımız Kırılır da bir gün tüm dişliler Döner şanlı şanlı çarkımız bizim Gökten bir el yaşlı gözleri siler Şenlenir evimiz barkımız bizim Yokuşlar kaybolur çıkarız düze Kavuşuruz sonu gelmez gündüze Sapan taşların yanında füze Başka alemlerle farkımız bizim Kurtulur dil tarih ahlak ve iman Görürler nasılmış neymiş kahraman Yer ve gök su vermem dediği zaman Her tarlayı sular arkımız bizim Gideriz nur yolu izde gideriz Taş bağırda sular dizde gideriz Bir gün akşam olur biz de gideriz Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim... ********************* Affet Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten... ********************* Beklenen Ne hasta bekler sabahı, Ne kanlı şahidi mezar, Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti, istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme artık neye yarar? ********************* Rahmet Yaradan, rahmetini kahrından üstün saydı; Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı? *****************

Aldanma cahilin kuru lafına

Aldanma cahilin kuru lafına Kültürsüz insanın kulu yalandır Hükmetse dünyanın her tarafına Arzusu hedefi yolu yalandır Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz Diz diz eden her sineğin bal'olmaz Peteksiz arının balı yalandır İnsan bir deryadır ilimle mahir İlimsiz insanın şöhreti zahir Cahilden iyilik beklenmez ahir İşleği ameli hali yalandır Cahil okur amma alim olamaz Kamillik ilmini herkes bilemez Veysel bu sözlerin halka yaramaz Sonra sana derler deli yalandır ****************

AŞIK VEYSEL

Vatan sevgisini içten duyanlar Sıtkı ile çalışır benimseyerek Milletine, Ulusuna uyanlar Demez neme lazım, neyime gerek Her ferdin hakkı var, bizimdir Vatan Babamız, dedemiz döktüler al kan Hudut boylarında can verip yatan Saygıyle anarız, şehit diyerek Vatan aşkı ile çalışan kafa Muhakkak erişir öndeki safa Tesir nüfuz olur her bir tarafa Herkes onu büyük tanır severek Olmak istiyorsan dünyada mesut Hakka halka yarayacak bir iş tut Çalıştır oğlunu, kızını okut İnsan olmak için okumak gerek Vatan bizim, ülke bizim, el bizim Emin ol ki her çalışan kol bizim Ayyıldızlı bayrak bizim, mal bizim Söyle Veysel öğünerek, överek. .........................

Tarlam sana üç yüz fidan aşlasam

Tarlam sana üç yüz fidan aşlasam Tarla coşar fidan coşar el coşar Gücüm yetse hemen işe başlasam Kazma coşar kürek coşar bel coşar. Muhitime örnek olsun maksadım Sevinir evladım söylenir adım Hız ile yürürdüm olsa kanadım Yolcu coşar ayak coşar yol coşar. Çalışırsan toprak verir cömerttir Emeksiz istemek dermansız derddir Çalışmak insana büyük servettir Kese coşar gönül coşar el coşar. Yılda bir kez çiçek açan ağaçlar Hayatta insana ömür bağışlar Her taraftan cıvıldaşır o kuşlar Seher coşar bülbül coşar gül coşar Güzelim zülüfü küpeyi saklar Ağacın yaprağı meyvayı koklar Mehtap ile birleşince yapraklar Gölge coşar mehtap coşar dal coşar. Yel değdikçe sor ki dallar ne çeker Irgalanır durmaz coşar hu çeker Demişler ki bu dertleri bu çeker Saz iniler Veysel ağlar tel coşar. AŞIK VEYSEL ****************

küntlük

* işte güle ulaşmak isterken biz de nice kır çiçeğini eziyoruz bilmeden kala kala ne kalıyor elimizde bir dikenli kaktüs gül değil ama kır çiçeklerini ezmeyelim değil mi? çiçeklerin şahıdır gül amma kır çiçeklerinin ne suçu var? * v for vendetta remember, remember the fifth of november, gunpowder treason and plot. I have no reason why the gunpowder treason should ever be forgot. but what if the man? I know his name was guy fawkes and I know in 1605 he attempted to blow up the house of parlement. but who was he really, what was he like. they told us to remember the ideas not the man. couse a man can fail, he can be cought, he can be killed and forgotton. but 400 years later an idea can still change the world. I witnessed the first hand the power of ideas. i seen people killing the name of them and die defending them. but you cannot kiss an idea, cannot touch it or hold it. ideas do not bleed, they do not feel pain, they cannot love. it is not an idea that I miss, it is a man. a man made

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda

evlilik

Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları taralı, dişleri fırçalanmış adamı/kadını sevmek kolaydır. Aslında aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp zızmışken bile şefkatle okşayabilmektir. Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir. Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını öldürüyor diyebiliriz. Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde olduğunun işaretidir ve huzur verir. Ütülediğin gömleğin ona ne kadar çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan vazgeçersin. Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunu keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek,

Bir Satici Musterinin Guvenini Nasil Kazanir?

Mesajinizin sade ve durust oldugundan emin olun. Bazen satis yapmamak en iyi strateji olabilir. Bir zaafinizi itiraf ettiginizde musteri size inanir ve guvenir, cun­ku ondan hicbir sey gizlemiyorsunuz demektir. Once kendinizi, sonra sirketinizi, hizmetinizi ya da urunu­nuzu satin. Fiyati en sona birakin. İliski yeteneklerinizi gelistirin. Her iliskide olmasi gerektigi gibi, acele etmeyin. İki insan, ken­dileriyle yabancilar arasina koyduklari sinirlarin otesine gectiklerinde guclu iliskiler kurarlar. Bir taraf digerinin sinirina ancak onun rizasi olmasi durumunda gecebilir. Birlikteyken bile insanlar bagimsiz olmak isterler. Satisi yavasca yapin. Musterinin rizasi olmadan hicbir siniri gecmeye kalkmayin. Oykuculugunuzu mukemmellestirin. Kurumdaki en guclu baglantiyi bulun ve onu hedefleyin. Eger sunum yaparak satis yapacaksaniz, once karsi tarafta buyuk bir bek­lenti yaratin. Bu beklenti musterinin, sizin yeterince iyi oldugunuzu dusunmesini saglayacaktir. Sunumunuzda asiri bilgi yuku

deliye her gün

* Osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur. * Sihirbazın parasıyla sihir, düzenbazın parasıyla düzen olmaz. * Eren Eren ona buna veren... * Muhalefette söylenen sözler iktidarda değişir. * Rakiplerin ağırlaştığı ve aşırı temkinli gittiği dönemde atılım yapanlar bunun meyvelerini her zaman toplayacaklardır. * Atomlardan ve boş uzaydan başka hiçbir şey mevcut değildir, geriye kalan herşey düşüncedir. Abderalı Demokritos * ... isimlerini aklımda tutabilseydim botanikçi olurdum. * Sovereignity: Organized Hypocrisy ( Egemenlik: Örgütlü İkiyüzlülük) * İdraki meali küçük akla gerekmez, zira bu terazi bu sıkleti çekmez. Ziya Paşa * Call me when u're sober * Defalarca nester vurulan, sonra gecti deyip sarılani ama hala kanayan yara bende. * Aldatmak yaratmanın ilk adımıdır. 68'li bir genç sloganı * Yüreklerde ünlem akıllarda soru işareti oldum. Anlayana çok anlamayana az geldim. Kimse bana masal anlatmasın! Çocukken de sevmezdim....!!! * Yarın sabah pencerenden dışarı bak, gördüğün her