Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NE ÖĞRENDİM BİLİYOR MUSUNUZ?

Geniş ve rahat olmayı öğrendim. Ölümün dışında hiçbir şey göründüğü kadar önemli ve acil değil. Coşkulu ve neşeli olmadığım zaman bunun hiç kimsenin suçu olmadığını ve gülümsemem gerektiğini öğrendim. Cesur olmayı, değilsem bile öyle davranmayı öğrendim. Nasılsa arada ki farkı kimse anlamıyor. Cazibemle 15 dakika idare edebildiğimi, ondan sonra mutlaka bilmem gereken bir şeyler olduğunu öğrendim. Hiç kimsenin sır saklamadığını öğrendim. Çünkü herkes birine söylemek ihtiyacı hissediyor. Yanıtını bilmediğim ve emin olmadığım konularda bilmiyorum demenin daha faydalı olduğunu öğrendim Ağzımı kapalı tuttuğumda fazla hata yapmadığımı öğrendim… Başarıya çıkan bir asansör olmadığını, tırmanmak gerektiğini öğrendim… İnsanların bana sadece ben izin verdiğim şekilde davranabildiklerini öğrendim… Kıskançlığın mutluluğun düşmanı olduğunu ve mutlu olmak için başkalarına güvenmenin sonsuza kadar hayal kırıklığı getirdiğini öğrendim… İnsanların kendinden daha az başarılı insanlarla başarısını, mutsuz

Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı Ey hır

MURPHY YASALARI

* Murphy'nin altın kuralı: Altını olan kuralı koyar. * İlk yanlış sadece bir başlangıçtır. * Hiç bir şey göründüğü kadar kolay değildir. * Her şey, düşünüldüğünden daha fazla zaman alır. * Ters gidebilecek her şey ters gider. * Birkaç şeyin ters gitmesi olasılığı varsa, en fazla zarar verecek olan en önce ters gider. * Bir şeylerin ters gitmesi mümkün değilse bile, gene de ters gider. * Eğer herhangi bir işin kötü gitmesi için dört yol bulunduğunu görür ve her biri için gerekli tedbirleri alırsanız, beşinci bir yol gelişip ortaya çıkar. * Olaylar kendi hallerine bırakıldıklarında, kötüden daha kötüye giderler. * Her şey yolundaysa, mutlaka bir şeyler gözünüzden kaçmıştır. * İlk denemede başarılı olamazsan, denediğini gösteren bütün kanıtları yok et! * Bir şey yapmanız gerektiği zaman, öncelikle başka bir şey yapmanız gerekir. * Her çözüm yeni problemler doğurur. * Başarı daima yalnızken gelir, başarısızlık herkesin içinde. * Doğruysan kimse hatırlamaz, yanlışsan kimse unutmaz. * Ko

dodo yok

* Bir izin peşinde... * Kadın yattıkça sever, erkek yattıkça soğur. * Apartman gülünün reçeline ekmek batırıp yedi. Pucca * (oruç) İyi niyetliyim... * Türk insanı para gibidir. İçine ışık tut, Atatürk yoksa sahtedir. * Yerin kulağı vardır, benim de kulağım var. Ben yer miyim? Yemem! * I don't have a soul. I have a software. * There are two types of people in this world, good and bad. The good sleep better, but the bad seem to enjoy the waking hours much more. Woody Allen * tayyipsiz hava sahası * Of all the things I've lost, I miss my mind the most. * Around the hero everything becomes a tragedy; around the demigod everything becomes a satyr-play; and around god everything becomes — what? perhaps a "world"? * y? * Şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize Sen zehri şeker şekeri zehrediyorsun etme. Mevlana * Göz kırptığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet senden habersiz aldığım her nefesten. * Köpekler istedi diye, atlar ölmez. * Gitgide makas daralıyor. * Beni

Is hell exothermic or endothermic?

HELL EXPLAINED BY A CHEMISTRY STUDENT The following is an actual question given on University of Washington chemistry mid- term. Bonus Question: Is Hell exothermic (gives off heat) or endothermic (absorbs heat)? Most of the students wrote proofs of their beliefs using Boyle's Law (gas cools when it expands and heats when it is compressed) or some variant. One student, however, wrote the following: First, we need to know how the mass of Hell is changing in time. So we need to know the rate at which souls are moving into Hell and the rate at which they are leaving. I think that we can safely assume that once a soul gets to Hell, it will not leave. Therefore, no souls are leaving. As for how many souls are entering Hell, let's look at the different religions that exist in the world today. Most of these religions state that if you are not a member of their religion, you will go to Hell. Since there is more than one of these religions and since people do not belong to more than one

d is very very extraordinary

* En büyük ahlaksızlık, ahlaklı olmaktır. * Management is doing things right; leadership is doing the right things. Peter Drucker The first one needs thinking. The second one needs creative thinking. * Tatil kolonya gibidir: İlk başta ferahlatır, ama sonra uçup gider. * Hoşça bak zatına kim zubde i alemsin sen. Şeyh Galip * Kimse dağlara takılıp düşmez. Ufak şeyler dengenizi bozar. * Talent does what it can; genius does what it must. * Hayat 3 ile 4 arasındadır. Ya 3.5 atarsın ya da 4-4 lük yaşarsın! * Her akıllı insan hayatın güzel bir şey olduğunu, amacının da mutlu olmak olduğunu bilir ama sonra yalnızca aptallar mutlu olur. * fashion resistant * inçik pançik * Para nerde? Adamlar nerde? Araba nerde? * 4 dua biliyorum: 3 kulhu 1 elham. * tüfek bakımı * Kaz sürüsü değilse... * *****************

dodo'yu beklerken

* Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras ve bilgi gibi şeref yoktur. * Aklımın ipinin ucu da kaçmış, timsah katreleri boşalsın Bir iki damla hiç değersiz Hüzün ve kaderin pençesinde bir dev nam-ı değersiz Gece-gündüz ömürden yontar dünya dönmez yarensiz * Aşk olmadan bi kadın sevilemez. İnsanın gözünün kör olması lazım bi kadını sevebilmesi için; işte aşk bu körlüğü bize veriyor. Gerçi ben kör olmayı başaramadım, hatta üstüne daha iyi görebilmek için gözlük kullanıyorum. Erkekle kadın arasındaki fark: Erkek, cinsel olarak tatmin olduktan sonra kadına ihtiyaç duymazken; kadın, tatmin olduktan sonra erkeğe ihtiyaç duyar. Bizlerin seks sonrası götü devirip uyumamızın nedeni işte budur. Aşk, her zaman osuruk gibi dağılıp gitmeye mahkumdur. Bunu görebilmek için biraz insanı anlamak yeter. Aşk aptalların işidir. Kendi değerini bilemeyip, değerini kalibre ettireceği birini hayatına sokan zayıf insanların işidir. * Duvarın ardında duranla rüzgarın şiddetini asla bilemezler. *

stres yönetimi

Profesör öğrencilerine stres yönetimi konusunda ders veriyordu. Su dolu bir bardağı kaldırıp dinleyicilere sordu, "Sizce bu su dolu bardağın ağırlığı ne kadardır?" Cevaplar 20 gram ile 500 gram arasında oldu. Bunun üzerine profesör şöyle dedi: "Gerçek ağırlık fark etmez. Bardağı elinizde ne kadar süreyle tuttuğunuza göre değişir. Eğer bir dakikalığına tutarsam, problem yok. Bir saatliğine tutarsam, sağ kolumda bir ağrı oluşacaktır. Bir gün boyunca tutarsam, ambulans çağırmak zorunda kalırsınız. Ağırlığı aynıdır ama ne kadar uzun tutarsanız o kadar ağır gelir size." "Eğer sıkıntılarımızı her zaman taşırsak, er ya da geç taşıyamaz duruma geliriz, yükler gittikçe artarak daha ağır gelmeye başlar. Yapmanız gereken bardağı yere bırakıp bir süre dinlenmek ve daha sonra tekrar tutup kaldırmaktır." Yükümüzü arada bırakmalı tekrar tazelenip dinlendikten sonra yolumuza devam etmeliyiz. İşten eve döndüğünüzde, iş sıkıntınızı dışarıda bırakın. Evinize taşımayın. Yarın

cimcimeynen

* Rowing is life. Results are just details. * Mezarında kurtlar kaynasın. * Kendimle barışığım. Senin yerinde olsam kendime küserim bi daha da barışmam. * Senin tipin olabilmem için tipsiz olmam lazım. * Şeref siz misiniz? * Sbs açıklanmadı mı? Siz hala seviyesiz misiniz? * Who looks outside, dreams. Who looks inside, awakens. * Bir delik için bir kadının bir sap için bir erkeğin kahrı çekilmez. * Yağmur ne kadar çok yağarsa yağsın eğer açtığın şemsiye büyükse ıslanmazsın. * Bir kez gördüğümüz ve bir daha göremeyeceğimiz tek şey 'GEÇMİŞ', bir kez görüp bir daha göremeyeceğimiz tek şey ise 'GELECEK'tir. * Koşmana rağmen gidemiyorsan önce ayaklarının olduğundan emin ol. * En büyük yaraları kendinizi en çok savunduğunuzda alıyorsunuz, en büyük budalalıkları en akıllıca davrandığınızda yapıyorsunuz, en güçlü olmayı en çok korktuğunuzda istiyorsunuz ve mutluluk hep uzaklarda kalıyor. * Born to raise hell, born to raise hell! We know how to do it and we do it real well! * Kar