Ana içeriğe atla

Her Gününüz Bayram Olsun - Can Dündar

 Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
 Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...
 Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
 Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
 Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
 * * *
 Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
 Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram...
 Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.
 "İyi ki yanımdasın" bayram, "Her şeyi sana borçluyum" bayram, "Hiç pişman değilim" bayram...
 * * *
 Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
 Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
 Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...
 * * *
 Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
 Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun!


***

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda

Kırık Kalpler Bankası

İhvanımız sormuş bize Demiş kimdir muradınız Biz gizleriz, açık olmaz Kendin açar, muradımız Sözü nefesten uçuran Aslanı kafesten kaçıran Kalbi, tertemiz getiren Odur bizim muradımız Hırsız iken çalmam desin Âlim iken bilmem desin Aşık olsun, sevmem desin Budur bizim muradımız

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

*  Tamam, Ben Nihal’e aşıktım! Ama bunu ona söyleyemezdim.  Çünkü aşklar eşitler arasında yaşanır.  Eşit değilseler bir taraf diğerinin esiri olur, diğeri de ona eserim diye bakar.  Çetin işte böyle beni biraz olsun rahatlatacak genellemelere ihtiyacım vardı. Durumun genel bir duruma uyması iyi gelecekti sanki bana. * Aşk eşitler arasında yaşanır .  Kötü sonun, kavuşamamanın vereceği rahatlığı, iç huzurunu beklerken... * Oysa asıl eşit olmayanların arasındaki aşktı. Kavuşamamaktan doğar çünkü aşk, imkansızlıkla beslenir. * Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum; hala öyle! * Seninle konuşmanın özel grameri: Hemen hemen her cümle 'Hatırlıyor musun?' sorusuyla biter, ortak geçmişimizin g'si büyük yazılır, eylemlerimizin kipi daima güzel geçmiş zamandır ve Çetin ile Ender'i birbirine bağlayan bağlaçlar saymakla bitmez.  * Bütün tatlar ekşi, bütün kokular kesif, bütün hisler fani... * Sana doğru yuvarlanan yumağın kedi