Ana içeriğe atla

zaman

Çok zaman önceydi.
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.

İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi,
Diğer parçasına bugün,
Öteki parçasına da yarın.
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
Dünü düsünüp pişman oldu,
Yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı
tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü.

Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı... Mutsuz oldu insan.
Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
ama bugünü hiç yaşayamadı.


****

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda

Kırık Kalpler Bankası

İhvanımız sormuş bize Demiş kimdir muradınız Biz gizleriz, açık olmaz Kendin açar, muradımız Sözü nefesten uçuran Aslanı kafesten kaçıran Kalbi, tertemiz getiren Odur bizim muradımız Hırsız iken çalmam desin Âlim iken bilmem desin Aşık olsun, sevmem desin Budur bizim muradımız

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

*  Tamam, Ben Nihal’e aşıktım! Ama bunu ona söyleyemezdim.  Çünkü aşklar eşitler arasında yaşanır.  Eşit değilseler bir taraf diğerinin esiri olur, diğeri de ona eserim diye bakar.  Çetin işte böyle beni biraz olsun rahatlatacak genellemelere ihtiyacım vardı. Durumun genel bir duruma uyması iyi gelecekti sanki bana. * Aşk eşitler arasında yaşanır .  Kötü sonun, kavuşamamanın vereceği rahatlığı, iç huzurunu beklerken... * Oysa asıl eşit olmayanların arasındaki aşktı. Kavuşamamaktan doğar çünkü aşk, imkansızlıkla beslenir. * Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum; hala öyle! * Seninle konuşmanın özel grameri: Hemen hemen her cümle 'Hatırlıyor musun?' sorusuyla biter, ortak geçmişimizin g'si büyük yazılır, eylemlerimizin kipi daima güzel geçmiş zamandır ve Çetin ile Ender'i birbirine bağlayan bağlaçlar saymakla bitmez.  * Bütün tatlar ekşi, bütün kokular kesif, bütün hisler fani... * Sana doğru yuvarlanan yumağın kedi