Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu. Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara kattım, Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlah'ın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın. Vur şanlı silahınla, gönül mülkü düzelsin, Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin! Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,...