Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Hayat

Hayatta öyle anlar vardır ki, birini çok özlersin ve ona sarılıp kollarında sıkmak için rüyalarından çıkarmak istersin! Bir mutluluk kapısı kapandığında bir diğeri açılır, ama biz kapanan kapıya bakmaya devam ederiz ve önümüzde yeni açılan kapının öneminin farkında bile olmayız. Çok güzel bir geleceğin yolu, geçmişi unutma zorunluluğundan geçer. Eğer geçmişte yaptığın hataların ve kalbini yaralayan olayların üstesinden gelemezsen hayatta ilerleme yapamazsın. Sana gülmeyi aşılayabilecek birini bulmalısın. Zira kederli bir gününü en güzel şekilde geçirebilmen için böyle biri yeterlidir. Kalbini coşku ile dolduracak birini bulmalısın. Hayatını dolu dolu yaşa. Başkaları göz yaşlarına boğulsalar bile,sen yüzünden tebessümü eksik etme. Şanslı olanlar sadece iyinin iyisi değildirler. Onlar sadece yollarına çıkan güzel şeyleri ararlar. ************

hapiste yatacak olana bazı öğütler

dünyadan memleketinden insandan umudun kesik değil diye ipe çekilmeyip de atılırsan içeriye yatarsan on yıl on beş yıl daha da yatacağından başka sallansaydım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke demeyeceksin yaşamakta ayak direyeceksin. belki bahtiyarlık değildir artık boynunun borcudur fakat düşmana inat bir gün fazla yaşamak. içerde bir tarafınla yapyalnız kalabilirsin kuyunun dibindeki taş gibi fakat öbür tarafın öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına sen ürpermelisin içerde dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa. içerde mektup beklemek yanık türküler söylemek bir de bir de gözünü tavana dikip sabahlamak tatlıdır ama tehlikelidir. tıraştan tıraşa yüzüne bak unut yaşını koru kendini bitten bir de bahar akşamlarından. bir de ekmeği son lokmasına dek yemeyi bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman. bir de kim bilir sevdiğin kadın seni sevmez olur ufak iş deme yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir içerdeki adama. içerde gülü bahçeyi düşünmek fena dağları deryaları düşünmek i

THOSE WERE THE DAYS

Once upon a time there was a tavern Where we used to raise a glass or two Remember how we laughed away the hours Think of all the great things we would do Those were the days my friend We thought they'd never end We'd sing and dance forever and a day We'd live the life we choose We'd fight and never lose For we were young and sure to have our way. Then the busy years went rushing by us We lost our starry notions on the way If by chance I'd see you in the tavern We'd smile at one another and we'd say Those were the days my friend We thought they'd never end We'd sing and dance forever and a day We'd live the life we choose We'd fight and never lose Those were the days Oh yes those were the days Just tonight I stood before the tavern Nothing seemed the way it used to be In the glass I saw a strange reflection Was that lonely woman really me? Those were the days my friend We thought they'd never end We'd sing and dance forever and a day

HAYATINIZ, SEÇTİĞİNİZ KADINDIR..

Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman Generale: - Hayatını bağışlarım ama bir şartım var, der. 'Kadınlar hayatta en çok ne ister?' budur bilmek istediğim. Bu sorunun yanıtını getir kurtar kelleni der. General sorar soruşturur bu çetin sorunun yanıtını aramaya başlar ve Kafdağındaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur , cadıyı bulur ve sorar - Kadınlar hayatta en çok ne ister? Korkunç cadı yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur cinsten değil..... - Evlen benimle! O zaman öğrenirsin ancak istediğini... Bu ölümcül teklifi kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun Reşit'e ve: - Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!. Harun Reşit Generalin hayatını bağışlar ancak cadıyada evlenmek için söz vermiştir. Neyse evlenirler. İlk gece General bir bakar ki, o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş karanlık odada. Konuşur cadı: - Benim kaderim böyle. Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğe

DERS ALINMIŞ BAŞARISIZLIK EN BÜYÜK BAŞARIDIR.

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Herbiri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftci kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır. Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır! Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile. Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir. Sıkıntılarımızın herbiri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yıl

sörf edememiş

* Seyit Ali Aral: Ebeveynler çocuklarının eğitimiyle ilgilendiği kadar; uçurtma yapıp uçurması, topu en az on kere kaydırması, hakkını korumak için kavga etmesi, süper balıklama atlaması, dipten kum çıkarması, yakan top, istop, kukalı saklambaç oyunlarında kalifiye olmasından da sorumludurlar. * Hiçbir şey hiçbir şeyin yerini tutmadığına göre her şeye sahip olmak lazım. Cesar Pavese * existential angst * Sürgün: Hem sev hem terket. V.Ö. * el tapeo-bardan bara gezme-isp * noch nicht * Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de.. Samimi oluyor derken tuzaklar kurabilir de... * Kısaca yazmak, uzun uzun akılda tutmaktan iyidir. KONFÜÇYÜS * Atalım bütün acıyı kalpten, şüphen olmasın deli yürekten, omzumdaki iki melekten, biri aşk için biri huzur.. * Mütevazı insanlar, değersiz olduklarını düşünmezler. Yalnızca kendileri hakkında düşünmeyi değersiz bulurlar. * Çocuklar öğütlere kulaklarını kapatır, ama örneklere gözlerini açarlar. Peter BURWASH * Daha iyi olmaya çalışmayın, iyi olarak da kal

arada derede

* When the truth is found to be lies and all the joy within you dies, don't you want somebody to love?? * kardan zarar * Olmak veya yok olmak... * Lahanaya gelince hırp hırp, pırasaya gelince mee.. * Hanfendi bi yeriniz acımadı inşalla.. Cennetten duserken? * Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına. Einstein * android * Çok muhabbet tez ayrılık getirir. * SADAKATTE tutumlu * Hanım kız oldu. * The only limit to our realization of tomorrow will be our doubts of today. Franklin D. Roosevelt * Panda yuva yapmış söğüt dalına... * Bir seye 'deger' vermek sadece matemikte ise yarar. * Hile yapmaya başladığın gün, bırakman gerekir. * Hırs Bir Teknenin Yelkenlerini Şişiren Rüzgara Benzer. Fazlası Tekneyi Batırır, Azı Tekneyi Olduğu Yerde Saydırır.. * katatonik şizofreni * (tekel) 'inle tut elimi, (alkol) 'larına sar beni, n (efes) 'ine muhtacım, bı(raki) 'p gitme beni. * Sevdikte ne oldu