Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tirabzon ---- Riga

* Başakları büyüten yağmurdur, gök gürültüsü değil. Sesini değil, manayı yükselt. Mevlana * Korkma! Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz. Mehmet Akif ERSOY * Bırak bu yavru ağızlarını * I deal * Bi süredir diyetteyim - sindiremediğim hayata dair "gerçekler" kilo yaptı! * Yetenekliyseniz ve enerjiniz varsa, kral olursunuz. Yeteneksizseniz ama enerjiniz varsa, prens olursunuz. Yetenekliyseniz ama enerjiniz yoksa fakir olursunuz. d)Hicbiri * Bir erkekle mutlu olabilmek için onu ondan daha fazla anlamalı ve onu ondan daha az sevmelisiniz. Bir kadınla mutlu olabilmek için onu ondan daha çok sevmeli ve onu anlamayı denememelisiniz. * Beauty: That power by which a woman charms a lover and terrifies a husband! Tehlikeli silahtir güzellik manasinda. * Once in a blue moon * Sektor git * Mikrop yuvası * Black swan * Shaving private ryan * Birini kurtarmadan önce kurtarılmaya muhtaç olmadığına emin ol. * Ahoy there sailor * Hırça mapa

BİZDE Mİ BÖYLE OLUCAZ??

Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir. 1 Birgün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine: 'Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim' der. Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine: 'Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayim da içelim' der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler. Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma geçer; Huriye : 'Kiz Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmus. Bize bir kahve bile ikram etmedi.' Nuriye : 'Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün??' ************************************

PENISIN ZAM TALEBI

"Ben penis olarak aşağıdaki nedenlerden dolayi zam istiyorum: - Bedensel olarak çalışıyorum... - Her işimde mutlaka kafamı da kullanıyorum... - Hem derin, hem yüzeysel işlerde çalışıyorum... - Tatil, bayram tatilim ve senelik izinlerim yok... - Karanlık, havasız ve rutubetli ortamlarda çalışıyorum... - Çalışma ortamım çok sıcak ve fazla mesai ödenmiyor... - YAPTIĞIM İŞLERDE HASTALIĞA KAPILMA OLASILIĞIM ÇOK YÜKSEK. BUNA RAĞMEN SOSYAL GÜVENCEM YOK. YÖNETİM KURULUNUN PENİSE CEVABI: "Sevgili Penis, zam isteğiniz değerlendirildi ve aşagıdaki gerekçelerden ötürü olumsuz karşılandı: - Aralıksız 8 saat çalışamıyorsunuz... - Kısa zamanda yorulup, saatlerce uyuyorsunuz... - Verilen işleri seçip her işi yapmıyorsunuz, itiraz ediyor, uyumsuz davraniyorsunuz... - Başına buyruk davranıyor, kendi çalısma sahanızdan çok başkalarının iş yerleri ile ilgileniyorsunuz... - Kendiliginden işe başlayamıyorsunuz, sürekli teşvik ve motivasyon bekliyorsunuz... - İşiniz bitmeden bazen işinizi terk ediy

Ağustos böceği ve karıncanın 3 ülke versiyonu

Çin versiyonu: Karınca bütün yaz çalışır; evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın yazı geçirir. Ve kış gelir... Karınca sıcacık yuvasında karni tok bir şekilde kışı geçirirken, ağustos böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür. Fransa versiyonu : Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın barlarda yazı geçirir. Ve kış gelir. Karınca sıcacık yuvasında karni tok bir şekilde sıcacık kışı geçirmeye hazırlanırken kapı çalar. Bakar elinde bavulu ağustos böceği; -Ne haber aptal komsum? Kışı geçirmek için Karaip Adaları’na gidiyorum da, bir isteğin var mı sorayım dedim. Hadi bana eyvallah. Türkiye versiyonu : Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın, çal oynasın yazı geçirir. Ve kış gelir. Karınca sıcacık yuv

Bugün değerimi yüze katlayacağım.

İnsan dehasına değen dut yaprağı, ipek haline gelir. İnsan dehasına değen killi toprak, kalelere dönüşür. İnsan dehasına değen selvi ağacı, sandık olur. İnsan dehasına değen bir avuç koyun postu, krallara giysi olur. Eğer yaprak, kil, odun ve post insan eliyle yüz kat, bin kat değer kazanabiliyorlarsa, aynı şey niçin benim adımı taşıyan toprak için geçerli olmasın? Bugün değerimi yüze katlayacağım. Kendisini üç gelecek bekleyen bir buğday tanesi gibiyim. Buğday tanesi, bir çuvala konduktan sonra bir domuza yedirilmek üzere ahıra boşaltılabilir. Ya da ekmek yapılmak üzere öğütülebilir. Ya da altın başağının bir taneden binlerce üretmesi için toprağa ekilebilir. Ben, tek bir farkla, bir buğday tanesi gibiyim. Buğday tanesi, domuza yedirilmek, ekmek için öğütülmek ya da çoğaltmak için toprağa ekilmek arasında bir seçim yapamaz. Oysa ben seçebilirim. Hayatımı ne bir domuza yedirteceğim, ne de başkaları tarafından parçalanıp yenilmek üzere başarısızlık ve ümitsizlik taşları arasında öğütece

eğitim şart

Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış. Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış. Kar biraz kalınlaşınca, ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş. Yanında da en yakın yardımcısı Haso. Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış: - Ula Hasso, ahali bakiy mi...? Hasso cevap verirmiş: - Evet ağam, hepisi de bir olmuş, pencerelerden bakir. Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış: 'Abdullah Cizrelioglu'. Sonra da bir nokta koyarmış ve sorarmış: - Hala bakirler mi...? - He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkıslirler. Her sene ayni tören sürermiş. Aradan 7 yıl geçmiş. Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına. Sormuş Hasso'ya: - Ahali bakir mi...? - He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır. Ağa 'Abdullah' diye adini , arkasından 'Cizrelioglu' diye soyadını yazmaya başlamış ki; kalakalmış, çünkü yaş gereği prostat. Halka rez

SADECE TÜRKLER ANLAR BU FIKRAYI

TRAFİK POLİSİ ARABAYI DURDURMUŞ VE EĞİLİP SORMUŞ: -EHLİYET RUHSAT LÜTFEN -TABİ BUYRUN, DEMİŞ SOFÖR VE UZATMIŞ. POLİS BAKMİS Bİ PROBLEM YOK, -EMNİYET KEMERİNİ TAKTINIZ MI? HIZ LİMİTİNİ VE KURALLARA UYUYOR MUSUNUZ? ŞOFÖR; -KEMERİM TAKILI, HİÇ HIZ LİMİTİNİ AŞMAM VE TÜM KURALLARA UYARIM VE HİÇ CEZAM YOK, DEMİŞ. -PEKİİ, DEMİS POLİS, CEVRE VERGİSİ PULU? -BURADA, BUYRUN, DEMİŞ ADAM. -İLK YARDİM CANTANİZ VAR Mİ? DEMİS POLİS. -TABİİ, DEYİP BAGAJİ ACMİS ADAM. POLİS BAKMİS İCİNDE EKSİK YOK. -YANGİN SONDURUCU? -BURADA BUYRUN. -ZİNCİR? -DERHAL ÇIKARAYIM; BUYRUN. POLİS DAHA SONRA TEKRAR SORMUŞ: -ARABANINIZIN SİLECEKLERİ, DİĞER TÜM DONANIMLARI DÜZGÜN ÇALIŞIYOR MU? -EVET, DEMİŞ VE TEK TEK HEPSİNİ ÇALIŞTIRMIŞ AÇMIŞ, MOTORU BİLE GÖSTERMİŞ ADAM. POLİS SON KEZ UMİDİNİ YİTİRMİŞ BİR İFADE İLE SORMUŞ; -ARABANIZIN TEYİBİ ÇALIŞIYOR MU? -ÇALIŞIYOR, DEMİŞ ŞOFÖR. -PEKİ, DEMİŞ POLİS, MEZDEKE KASETİ VAR MI? ŞOFÖR ÇOK ŞAŞIRMIŞ. -EVET O DA VAR BUYRUN, DEMİŞ. POLİS İYİCE ŞAŞKIN Bİ