SANDUKA

" Sizi övenlerden çok, öğüt verenlere bağlanın." - Boiteau " Beklemeyi bilen insan her şeyi elde edebilir." - Disraeli " Elinle ettiğin hayrı, dilinle eyleme zayi." - Hüseyin Çelebi " İlim gayreti sevinç, mal gayreti hüsrandır." - Hz. Ömer " Tövbe, günah sabunudur." - Cenap Şahabettin " Kibir, alçakların ahlakındandır." - İmam-ı Şafi " Öfkenin ateşlisi önce sahibini yakar." - Sadi " Kişi bu alçak dünyaya tenezzül etti mi, bala kapılmış sineğe benzer." - Sadi " Bazı insanlar koca evreni bilirler de kendilerini bilmezler." - Sadi " İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar." - Newton " İnandığınız gibi yaşamıyorsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız." - Hz. Ömer " Parada vefa olsa elden ele dolaşır mıydı." - Atasözü - Paranın Namusu " Başarılarda gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe direnmek lazımdır." - M.K. Atatürk ...

İNSANLARI İDARE ETMENİN TEKNİK ESASLARI 1-Tenkit Çok Tehlikeli Bir Kıvılcımdır Yıllarca birçok cinayet işlemiş, insanları sindirerek haraca bağlamış, bir sürü soygun yapmış insanlar bile suçlu olduklarına inanmadıklarına göre, sizinle her gün görüşen insanlar, tenkitlerinizin doğru olduğunu hemen kabul edecekler midir? Sert tenkitleriniz bir işe yarayacak mıdır? Dünyadaki karışıklıkların ve anarşinin birçok sebeplerinden biri de kendisi düzeltilmeye muhtaç olan insanların dünyayı düzeltmeye kalkmalarıdır. Büyük adam, küçük adamlara karşı takındığı tavırlardan anlaşılır. 2-İnsanları İdare Etmenin Büyük Sırrı İnsanlara iş yaptırmanın en kestirme yolu insanlarda o işi yapma arzusu uyandırmaktır. İnsanlara tehditle, zulümle, kaba davranışlarla da iş yaptırmak mümkündür ama bu tarz davranışların, katlanmanız gereken ağır neticeleri vardır. Yoksul bir bakkal çırağını bir evin döküntüleri arasında bulduğu hukuk kitaplarını okumaya sevk ederek sonunda onu Lincoln yapan duygu önemli olma arzusu...

--Eğer Sevgimizi, İçimizde Haset Olmadan Paylaşabiliyorsak, --Dertlerimizi Gizlice Sevinmeden Bölüşebiliyorsak, --Kötü Kişi Olmayi Göze Alarak, Birbirimize Doğruyu Söyleyebiliyorsak, --Böylece Birbirimizi Yanlişlardan Koruyabiliyorsak, --Samimiyetle, Sayginin İnce Çizgisini Çizebiliyorsak, --Birbirimizi Yargilamadan Olduğumuz Gibi Kabul Edebiliyorsak, --Dünyalara Bedel Bir Dostluğa Sahibiz Demektir. Aldiğimiz Kadar Verdiğimiz Böylesi Bir Dostluk, Çocukluktan Ölüme Dek İnsanoğlunun Edinebileceği En Büyük Zenginlik, Kişinin Kendine Verebileceği En Büyük Armağandir.

Câzim deyû dostluk üzre cezm idene dirler, İçüb aşkın iksirini hazm idene dirler. Şol fâni dünyâda irişmek içün menzîle, Dağ delmeğe Ferhâd gibi azm idene dirler." Seyyâh-ı Fakîr Evliyâ Çelebi/26.08. 1998 Çarşı: Bırakın Hasan keyfine baksın, Hasankeyf sular altında kalmasın......... Ordunun iyi olup olmadığı, başında komutanın olmadığı günlerde belli olur. Her alçağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider, her düşmana karşı bir dost vardır. Kazanılan bir dolar bulunan beşinden daha değerlidir. Kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene sat, fakat hiçbir zaman kalp ve ruhuna fiyat etiketi koyma. Babam zengin değilse suç senin değildir, ama kayınpederin fakirse suç senindir. Sçtın bari üstüne bok yazma. Çok güzel hareketler bunlar: - Hangi dayın? * Canklotvandayım, depresyondayım, birkaç gündür burdayım, farkındayım, dönülmez akşamın ufkundayım... Avrupa yakası: - Av, futbol, mağaracılık meraklıları neden hep erkektir? Kadın gizemli olmalı...

Ben bir insan, ben bir Türk şairi Nazım Hikmet ben tepeden tırnağa insan tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret... Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler. Hem bir tek elmadan, hem süpürülen topraktan, hem zindandan dönen insan ruhundan, hem kitlelerin daha güzel günler için savaşından, hem bir tek insanın sevda kederlerinden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem ölüm korkusundan, hem ölümden korkmamaktan bahseden şiirler yazmak istiyorum. Nâzım Hikmet

Adam soygun yapmış bankadan çıkmaktadır. Bankadakilerden birine "Beni gördün mü?" diye sorar. Gördüm, dediğinde ise kafasına bir kurşun sıkar. Bir başka rehineye sorduğunda adam şu cevabı verir: Ben görmedim ama karım gördü. :))))))

Epiktetos yirmi asir önce demistir ki: "Kader önünde sonunda söyle veya böyle günahlarimizin bedelini önümüze koyar." Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarinin bedelini öder. Ektiğini biçer. Bunu bilen adam kimseye kizmaz, gücenmez, kimseyi asagilamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karsilastigi aksiliklere sasmaz. Önüne çikan maddi-manevi engellerin kendi günahlarindan baska bir sey olmadigini bilir. Düsmanlarinizi düsünmek için ayiracaginiz bir dakika bile düsmanlarinizdan daha degerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir. Aristo söyle diyor: "Ideal insan iyilik yapmaktan zevk alir. Kendisine iyilik yapilirsa mahcubiyet duyar. Çünkü iyilik yapmak üstünlük isareti, bir iyilige muhtaç duruma düsmek zaaf isaretidir." Karsilasacagimiz nankörlükten dolayi üzülmemek için hazirlikli olalim. Karsilik beklemeden iyilik yapalim. Mutluluk minnet beklemekte degil, minnet gösterilmesinden rahatsi...