Ana içeriğe atla

Kayıtlar

tek soruluk anket

Dünya çapinda bir anket yapilmis. Sadece bir soru sorulmus: "Lütfen dünyanin geri kalan kismindaki yiyecek eksikligine çözüm ile ilgili kisisel görüsünüzü dürüstçe belirtiniz." Anket büyük bir basarisizlikla sonuclanmis. Çünkü; - Afrika'da insanlar "yiyecek" kelimesinin ne anlama geldigini bilmiyorlar. - Bati Avrupa'da insanlar "eksiklik" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. - Dogu Avrupa'daki insanlar "kisisel görüs"ün ne anlama geldigini bilmiyorlar. - Orta Dogu'da insanlar "çözüm"ün ne anlama geldigini bilmiyorlar. - Güney Amerika'daki insanlar "lütfen" kelimesinin ne anlama geldigini bilmiyorlar. - Israil'deki insanlar "dürüstlük" kelimesinin ne anlama geldigini bilmiyorlar. - Ve Amerikada'ki insanlar "dünyanin geri kalan kismi"nin ne anlama geldigini bilmiyorlar.

düşünce tarzı

Sınıfta öğretmen sormuş: - Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: - Hiç kalmaz öğretmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk. "Siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve: - Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim. demiş. Sonra çocuk: - Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum: Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor; ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir? Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş. - Emerek yiyen evlidir, demiş. Çocuk: - Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir ama düşünce tarzınızı beğendim. **********

just happy:)

* Benim yerimde olsaydın kedicik, benim yerimde olmak istemezdin. Beş Şehir (2009) * Yorum yapmak sadece kenardan izleyenlerin lüksüdür. A Beautiful Mind (2001) * Uyan! Uyumak için önümüzde sonsuzluk var. Ömer Hayyam * Talihim şarap olamamak, üzümken; Beni görememen gözümken. * 1 rüyaydın ama şimdi günaydın.. * Ne delikanlılık bilektedir, ne kaşarlık etektedir. Kaşarlık niyettedir, delikanlılık yürektedir! * Ölüler tek bir şeyi bilirler: Hayatta olmak daha iyidir. Full Metal Jacket (1987) * Ask-i memnu bitmesin, "Ask-i memnu PUSU" diye devam etsin... * hem kel hem odun * Nefret geçer, diktatörler ölür, halktan aldıkları iktidar halka geri döner. * Verilmesi en kolay şey nasihat iken, alınması en güç şey ibrettir. * Nankör insan, herseyin fiyatini bilen, fakat hiçbir seyin degerini bilmeyen insandir. Oscar Wilde * Evlilik geleneksel olarak kadınlara sunulmuş tek gelecektir. Birçok kadın ya evlidir, ya bir zamanlar evlilik geçirmiştir. Ya da evli olmadığı için acı çekiyordur. s

Mevlana demiş ki:

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla... Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim... İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu... Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim. Sevmeyi öğrendim. Sonra güvenmeyi... Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim. İnsan tenini öğrendim. Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu... Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim. Evreni öğrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim. Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek Gerektiğini öğrendim. Ekmeği öğrendim

Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin anladığı kadardır.

Bir profesör konferans vermek üzere salona girmiş. Ama bakmış ki salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda tereddüde düşen Profesör sonunda seyise sormuş: - Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mıyım, yoksa konuşmamalı mıyım? Seyis cevap vermiş: - Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim. Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamiş. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konferanstan sonra da kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş: - Konuşmamı nasıl buldun? Seyis cevap vermiş: - Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelir, biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim ama elimdeki tüm yemi ona verip de hayvanı çatlatmazdım. **************

BİLGİSAYAR DİŞİ Mİ ERKEK Mİ?

Öğretmen öğrencilerine sormuş; "Bilgisayar erkek mi dişi mi sizce?" Kız öğrenciler: Bilgisayar erkektir. Çünkü bilgisayarlar aslında sorunları çözmek için yaratılmalarına rağmen ömürlerinin dörtte ucunu sorun yaratarak geçirirler. Daha da önemlisi bunlardan bir tane aldığınız an, biraz daha sabretmiş olsaydınız çok daha gelişmiş bir modeline sahip olabileceğinizi görüp pişman olursunuz. Erkekler diyor ki: Bilgisayar dişidir. Çünkü onun mantığını yaratıcısından başka kimsenin anlaması mümkün değildir. Yaptığınız en ufak hatayı bile hafızasına kaydedip tekrar tekrar önünüze koyar. Ve bir bilgisayar aldıktan sonra fark edersiniz ki, asil parayı ona gereken aksesuarlar için harcamak zorundasınız. **************

Usta ve çırak

Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına "Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?" demiş. "Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma" diye ilave etmiş. Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş. Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş: "İlkinde, insanlara fırsat