Ana içeriğe atla

kitaplar ve filmler

* Ülke babaanneme döndü. Siyasette nabız yükseldi,Ankara'da tansiyon düşmüyor, İstanbul'da baş döndüren trafik. İzmir'de de romatizma varsa tamam.

* Freemium is not premium.

* Aklınızı kaçırın, Pazarlama Zirvesi'ni kaçırmayın...

* Think big, think new, think quick.

* The hero is not you; your audience and the brand is the mentor.

* Her markanın bir hikayesi olmalı.Gelecekte sizin, şirketinizin ve ürünlerinizin bir hikayesi olmazsa geçmişte kalabilirsiniz. 

Dolce Vita-Fellini
Bir amatör için çok ciddi, profesyonel olmak için de yeterli değilim. 

* Evli bir adamla berabersen, rimel sürmeyeceksin. 
The apartment 

* General Wellington
Yenilgiden sonraki en büyük trajedi zaferdir.

* beautyfool 

* Hayatta çok acı var. Ve bu acılar bize asla uğramayacakmış gibi kibir ve hırsla yaşamaya devam ediyoruz. Ama uğrayacak! Ve o gün bedeninizden taşan kibir ve hırsın nereye kaybolduğunu anlamayacaksınız bile. 

* Allahım, bilim dünyası uçuğa çare bulmadan canımı alma, amin! 

* More happy love! More happy, happy love! 
Keats

* Çok çalışmak bugüne kadar kimseyi öldürmemiştir. İnsanlar can sıkıntısı, çelişkiler ve hastalıklar yüzünden ölürler. Çok çalışmaktan ölmezler.
David Ogilvy 

* Be careful who you trust, the devil was once an angel.

* Her sabah yeni bir güne değil, düne uyanmak...

* deer in headlights 
* stone dead 

* World is large, history is long.

* If not you, then who? If not now, when? 

* Yalnız belirteyim, popüler olana bok atacağım diye bu tür insanlara bok atma işini popülerleştirdiniz. 

* Mağduriyet başarısızlığın en kabul edilebilir biçimidir. 

* Past behavior is the best predictor of future behavior. 

* Adalet istiyorsanız geneleve, düzüşmek istiyorsanız mahkemeye gidin.
Primal fear 

* Zor olan karar vermek değil verdiğin kararla yaşayabilmektir.

* Kansas City aldatmacası: 
Başkaları sağa bakarken sola gitmek, sağ gösterip sol vurmak.

* Inferno, Dan Brown 
* Only one form of contagion travels faster then a virus. And that's fear. 
* Sometimes you had to drop back and surrender a battle in hopes of winning the war.
* One way or another, your days are numbered. 
* Searching its entirety = looking for a needle in a haystack 
* In dangerous times, there is no sin greater than inaction.
* Denial = global pandemic 

* The ends justify the means. 
Machiavelli 

* Remember tonight, for it's the beginning of forever.
Dante 

Cemo, Kemal Bilbaşar
* Şehir kasabından kemik yalayan bir daha köye dönmez. 
* Cesur bir kez ölür, korkak her saat ecel teri döker. 
* Canavarla dövüşen it bile yiğitlenir. 
* Sağ olsunlar da varsın unutsunlar. 
* Bu abdest çok namaz kıldırır. 
* Kümesini beğenen tavuk yumurtaya oturur. 
* İki dere bütünleşir, çay olur. Derenin sökemediği kayayı çay daha kolay söker, sürükler. 
* Altının uğursuz ışığı araya düşende, millet ile devlet birbirinden soğur. 
* Yavrunun anasına hayrı bu kadar olur. Ana yavrum, diye çırpınır. Oysa yavru anasına yediğini kusturur. 
* Çok muhabbet tez ayrılık getirir. 

* Herkes kavuşuyor değil mi, ama tabi ki aşk varsa... Bahsetmedikleri şey kavuşamayanlara ne oluyor, böyle platonik kalıyorlar, ama umutla devam ediyorlar mı?

Jeux d'enfants
* Yetişkinlik nedir biliyor musunuz? 210 yapabilen bir arabaya sahip olup 60'tan fazla basamamak.
Yatağımda önemli biri yok. Çarşaflarımla değiştiremeyeceğim… 
* Konulu porno filmlerden tek farkının, içinde konu olmaması ve pornografik öğeler barındırmaması olduğunu düşündüğüm film. 

* non serviam: hizmet etmeyeceğim 

Yenilenmek ilerletir. Yinelenmek geriletir. Yeni işim hayırlı olsun.
Nihan Ös

* Bazen metrobüse bindiğimde şehir zombi istilasına uğradı sanıyorum.

* Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar
Şaşırır yolunu denizde gemi  
Boşuna bir liman arar 

* Tüm Hristiyan aleminin noelini kutlar, hak dinin İslam olduğunu ve cehennemde yanacaklarını hatırlatmak isterim. 
Baattin 

* Şindi bu 87 milyor avro kaç kilo mandalina ya da kaç çıbık kraker ediyo, onu söyleyin bi. Aşırı büyük meblağları para cinsinden algılayamıyorum ben. 

* Erişkin bir bakan yavrusunun günde ortalama 3 milyon dolar rüşvet yiyebildiğini biliyor muydunuz? 
Antikapitalist Müslümanlar 

* Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız cehaletin bedelini hesaplayın. 
Sokrates 

* katarsis: önceden yaşanmış travma yaratan olayların tekrar hatırlanarak heyecan boşalımıyla rahatlama yöntemi, ruhsal sarsıntıyla arınma 

* Bize dokunmadığı takdirde bin yıl yaşamasını dilediğimiz yılanın, doğası gereği ne zaman kafası atıp da gelip sokacağını kestirmek mümkün olamıyor maalesef.

* Ben hayatta kalmak değil, yaşamak istiyorum!
12 yıllık esaret 

* Yüzyıllardır ‘insanı insana, insanla, insanca’ anlatan tiyatro, güldürüyor, ağlatıyor, düşündürüyor, kuşkulandırıyor, arayışa yönlendiriyor.

* The Million Dollar Hotel
* "Kendisini sevmeyen birini sevemezsin."
* Aşk geçici bir deliliktir. "Peki deliler aşık olunca ne olur?" sorusunun yanıtını film bize en tuhaf şekilde veriyor. 
* Mutlu aşk yoktur. 
* Aptal sanılan insanın aşkı en platonik, en duru, en saf ve en gerçek haliyle yaşadığına şahit olduğumuz film. Biz güya akıllılar aşık olduğumuzda aptallaşırız ya, Tom'un double aptal haliyle aşkına sahip çıkışı düşündürüyor izleyiciyi. Düşündürüyor ve dedirtiyor ki "istediğin kadar akıllı mantıklı, ister aptal ister deli ol, en büyük motivasyonun gene aşk, hep aşk"...  
* Aşk denen zımbırtının akılla, mantıkla, kültür birikimi; ne bileyim okuduğumuz kitaplar, seyrettiğimiz filmler, ezberlediğimiz gitar soloları ile ya da insan psikolojisi ki bi takım verilere dayanarak biri hakkında öngörüde bulunmak, (ve de en sevdiğim özelliğim peşin hükümlü olmak ve ön yargılarıma güvenmektir), kısaca "ego" ile yaşanmayacak ya da seçimine göre insanın sadece "ego"yla yaşanabilecek (ben yine seçemedim) bişe olmadığını tokat gibi yüzüme patlatan bi hikayedir. 
Hepsinden önemlisi, dünyayı umursamadan sadece aşk için yaşamayı yıllardır etkileşim içinde olduğunuz insanların sizin için: "rezil lan bu kamilin önde gideni milletin içinde kızın göğsüne yaslamış başını, hatunun elini alıp kendi yanağına dayamış"  deyişlerini umursamadan "bir an" yanlızca o sktimin bir anı için yaşamadığımı (biraz götü kurtarayım) yaşayamadığımı, gözümü kararttıracak bir insan göremediğimi; ne tokadı götüme dinamit sokup patlatmış filmdir. 
* Paris Texas'ı bilmesek yönetmene de laf atacağız ama iki film arasında yükseklikleri yer yer 8000-9000 metreyi bulan 'kalite' sıradağları var. 
* Çok acıtır; en az acıttığı kadar gülümsetir.
Çok üzer; en az üzdüğü kadar mutlu eder. 
Çok düşündürür; en az düşündürdüğü kadar düşünmemenin gerekliliğini gösterir. 
* "It's funny the way stuff finally hits you. Take love, for example... All that love that led me to Eloise... Is the same love that led me to kill my best friend? Exact same love, different results. Maybe in the future, they'll have all this figured out." 

* Eyvallah, ne güzel bir sözdür! Bazen kabulleniş, bazen boş veriş, bazen yol veriş... 

* Bir hayalin varsa onu korumalısın ! İnsanlar kendi yapamadıkları şeyleri seninde yapamayacağını söylemek isterler. 

* Original Sin
* elma: first sin 
* fall of man  
* "Aşkı soranlara gidin başkasına anlatın,en azından ona inananlara anlatın."
* Aşkın bi erkeği ne hallere sokabileceğini gayet güzel anlatan, başka bi anafikrin çıkarılmasının gereksiz olduğu film. 
* "Bir gün gelir her erkeğin hayatında orkestralar çalmaya başlamış gibi bir an gelir. Ve bunu sadece kendi duyar."
* Günah işlerken marjinal olmanın sonucudur.  
* Maalesef ki Angelina Jolie'nin poposundan çok Antonio Banderas'ın poposunu gördüğümüz film.
* "Hayır bu bir aşk hikayesi değil ama aşk hakkında bir hikaye.
This is not a love story, but this is a story of love."
* Kutsal kitaba göre, "günah"ın patentinin Havva ve Adem'e ait olduğunu belirten ilk günah tanımıdır. 
* temel günah 
* Başrollerinde Antonio Banderas ve Angelina Jolie'nin oynadığı, konulu porno.
* 4-5 kere izlenip de konusu hakkında fikir sahibi olunmayan, hatta konusu bile bilinmeyen tek filmdir.
David Lynch filmleri akıla gelmesin. Buradaki düşünce bambaşka. 
* Esas oğlan, tüm parasını alıp kaçan esas kızı bulur ve ona bağırır; 
- Sen bir orospusun, sen bir hırsızsın, sen bir yalancısın! 
- Evet, evet, evet... 
- Görmüyor musun? Yine de sensiz nefes alamıyorum! 
Böylesine aşık olunması bir insana ne güzel bir histir diye düşündürmüştü. Benimkiler farklı oluyor çünkü; 
- Sen bir orospusun, sen bir hırsızsın, sen bir yalancısın! 
- Evet?
- Şimdi defol lan karşımdan!
* Antonio Banderas ve Angelina Jolie'nin karşılıklı dudak, göz, göt şov yaptıkları, orijinali Truffaut filmi olan aşk-aksiyon-macera-tutku denemesi. İzlenebiliyor ama.

***

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda

Kırık Kalpler Bankası

İhvanımız sormuş bize Demiş kimdir muradınız Biz gizleriz, açık olmaz Kendin açar, muradımız Sözü nefesten uçuran Aslanı kafesten kaçıran Kalbi, tertemiz getiren Odur bizim muradımız Hırsız iken çalmam desin Âlim iken bilmem desin Aşık olsun, sevmem desin Budur bizim muradımız