* Hatırlananlar, yaşananlarla örtüşmez; anlatılanlar da hatırlananlarla.
* BİMbaşı
* Seni öldürmeyen şey, seni şişmanlatır.
* Mükemmel kişiler mükemmeliyetçi olmazlar.
* Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut.
* Çok şakacısınız.
- Değilim, espritüelim. Espri, hakikate yaklaşmanın; şaka ise gerçeklerden kaçmanın yoludur.
* Kadın karar verene, erkek anlayana dek ömür bitiyor.
* Bana, içimi görmeye çalışır gibi baktı.
* "Çay alır mıydınız?" Bu cümleye dikkat edin sevgili okur. Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir.
* "Yapabileceği tüm hataları yapıp hiç ders almamak" diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim.
* Mısralar kalbe barut döküyor, müzik ise kıvılcım saçıyordu.
* Haklı çıkmanın aşağılık tatmininden vazgeçemeyen beleşçiler, kötümserlikte ısrarcıdır.
* Cevabını bilmediğin sorular sorma.
* Sadece mübadele aracı olan paranın doğurduğu hiyerarşi, iletişimi de ilişkileri de bir yanılsama düzlemine taşıyor.
* Finansal işlemlerin hızı ve hacmi, toplum hayatının başlıca pozitif göstergeleri haline geldi. Giderek hayat, hayatın reklamına dönüştü. Savaş da, barış da iktisadi olgular artık.
* Galiba cömertlik bir erkeğin yapabileceği en seksi şey.
* Aşk, uyumlu çiftlere özgü bir şey değil. Nefretle bu yüzden kolayca yer değiştirebiliyor zaten.
* Aşk, paradoksal olarak romantik bir eşitsizlikte ilerliyordu. İki kişinin birbirini aynı yoğunlukta sevmesi imkansız. Dolayısıyla aşkta acılar ve sevinçler hakkaniyetli paylaşılmaz. Aşk adil değildi. Demokratiklik ve özgürlükçülüğün kıyısından bile geçmiyordu. Dahası istikrar ve kalıcılıktan da nasipsizdi. Sana en şiddetli tokadı patlatacak olan eli okşamaktan ibaretti!
* Söylediğimiz tüm sözler ya dua ya bedduadır.
* Cehennemi cehennem yapan, ateş değil zebanilerdir.
* Üzüm yiyen köpeği pekmez s.çana kadar kovalamak diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim.
* Alışveriş merkezine varana kadar tüm trafik kurallarını, tabiat, mantık ve fizik kurallarını çiğnedim.
* Kötü binada iyi insan yetişmez.
* Kentte meydan yoksa, demokrasi gelişmez. Kaldırımlar darsa, bireye saygı kıttır. Yapılar çok katlıysa, kanser yaygındır. Çünkü komşuluk ölmüştür. Binalar, insanlardan uzun yaşar. Tapusu kimde olursa olsun, her bina şehirdeki herkesindir. Çünkü manzaranın değişmez bir parçasıdır. İçinde barınmasan da, yapının yüzüne bakarsın.
* Bahçe, bir binanın asıl manzarasıdır.
* Kontrol edilebiliyorsa, öfke değildir.
* Yalan, aptallaştırır; hakikat, delirtir.
* İnkar, kendini kandırmanın en rağbet gören türüdür. Ardından avutma gelir.
* Künhüme varılabilir fakat imdadıma yetişilemez. Bende müspet yahut menfi her şey nazari. His var, vaka yok. Fikir mevcut, zikir mahdut, fiil namevcut.
* Ne yazık ki dünyanın dönüşündeki intizam, zamanın akışında yok...
* 100 yılı devirince, otomatikman ya filozof oluyorsunuz ya deli.
*
* BİMbaşı
* Seni öldürmeyen şey, seni şişmanlatır.
* Mükemmel kişiler mükemmeliyetçi olmazlar.
* Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut.
* Çok şakacısınız.
- Değilim, espritüelim. Espri, hakikate yaklaşmanın; şaka ise gerçeklerden kaçmanın yoludur.
* Kadın karar verene, erkek anlayana dek ömür bitiyor.
* Bana, içimi görmeye çalışır gibi baktı.
* "Çay alır mıydınız?" Bu cümleye dikkat edin sevgili okur. Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir.
* "Yapabileceği tüm hataları yapıp hiç ders almamak" diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim.
* Mısralar kalbe barut döküyor, müzik ise kıvılcım saçıyordu.
* Haklı çıkmanın aşağılık tatmininden vazgeçemeyen beleşçiler, kötümserlikte ısrarcıdır.
* Cevabını bilmediğin sorular sorma.
* Sadece mübadele aracı olan paranın doğurduğu hiyerarşi, iletişimi de ilişkileri de bir yanılsama düzlemine taşıyor.
* Finansal işlemlerin hızı ve hacmi, toplum hayatının başlıca pozitif göstergeleri haline geldi. Giderek hayat, hayatın reklamına dönüştü. Savaş da, barış da iktisadi olgular artık.
* Galiba cömertlik bir erkeğin yapabileceği en seksi şey.
* Aşk, uyumlu çiftlere özgü bir şey değil. Nefretle bu yüzden kolayca yer değiştirebiliyor zaten.
* Aşk, paradoksal olarak romantik bir eşitsizlikte ilerliyordu. İki kişinin birbirini aynı yoğunlukta sevmesi imkansız. Dolayısıyla aşkta acılar ve sevinçler hakkaniyetli paylaşılmaz. Aşk adil değildi. Demokratiklik ve özgürlükçülüğün kıyısından bile geçmiyordu. Dahası istikrar ve kalıcılıktan da nasipsizdi. Sana en şiddetli tokadı patlatacak olan eli okşamaktan ibaretti!
* Söylediğimiz tüm sözler ya dua ya bedduadır.
* Cehennemi cehennem yapan, ateş değil zebanilerdir.
* Üzüm yiyen köpeği pekmez s.çana kadar kovalamak diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim.
* Alışveriş merkezine varana kadar tüm trafik kurallarını, tabiat, mantık ve fizik kurallarını çiğnedim.
* Kötü binada iyi insan yetişmez.
* Kentte meydan yoksa, demokrasi gelişmez. Kaldırımlar darsa, bireye saygı kıttır. Yapılar çok katlıysa, kanser yaygındır. Çünkü komşuluk ölmüştür. Binalar, insanlardan uzun yaşar. Tapusu kimde olursa olsun, her bina şehirdeki herkesindir. Çünkü manzaranın değişmez bir parçasıdır. İçinde barınmasan da, yapının yüzüne bakarsın.
* Bahçe, bir binanın asıl manzarasıdır.
* Kontrol edilebiliyorsa, öfke değildir.
* Yalan, aptallaştırır; hakikat, delirtir.
* İnkar, kendini kandırmanın en rağbet gören türüdür. Ardından avutma gelir.
* Künhüme varılabilir fakat imdadıma yetişilemez. Bende müspet yahut menfi her şey nazari. His var, vaka yok. Fikir mevcut, zikir mahdut, fiil namevcut.
* Ne yazık ki dünyanın dönüşündeki intizam, zamanın akışında yok...
* 100 yılı devirince, otomatikman ya filozof oluyorsunuz ya deli.
*
Yorumlar