Ana içeriğe atla

Murat Menteş - Ruhi Mücerret 2

* Burger King, Shell, Garanti Bankası... işte size içinde ilelebet yaşayabileceğiniz bir üçgen... 

* İnsanların çoğu; yalnızca güç yetiremediği, beceremediği ve elde edemediği şeylere değer verir. Ben de öyleyim.

* Mikail'in şimşekleri ile foto-muhabirlerinin flaşları peşpeşe çakıyordu.

* Bana, kazdığı tünel aslan kafesine çıkan mahkum gibi hayret ve hayranlıkla bakıyordu.

* Tövbekarın saygınlığını, geçmiş günahlarının büyüklüğü belirler.

* Hafızam kardan bir dağdı, 1974 yazında eridi.

* İtirazım, yeminlerle takviye edilen yalanlardan ibaret aşkadır.

* Acımasızlık, suçtan ziyade cezada ortaya çıkar. Yobazlar, cennete, kapısını tekmeyle kırarak girebileceklerini sanırlar! Bu dünyada, her şey ama her şey ve tabii ki aşk da geçicidir. Kadınla münasebetini aşk eksenine ayarlayan adam kepazeleşir. Amenna: Romantiklik, bir şapşalın ulaşabileceği en ulvi mertebedir. Buna karşılık şehvet, aşktan daha net ve pratiktir.

* Onda fil hafızası, deve kini, tilki kurnazlığı, keçi inadı, maymun iştahı ve tavus kuşu tafrası biraradaydı.

* Günahkarlar hoşgörülü ve özgürlükçüdür, çünkü empati kurmalarına engel yoktur. Pişmanlık bir aydınlanma anıdır ve tövbe hem bir psikolojik analiz, hem de "kendini bilme"nin ideal görünümüdür.

* Velhasıl dua, mevcudiyetimizin; evrensel ve ilahi olanla bağını, ilmi usullerle tespit ve şiirsel ifadelerle tasdiktir. Tövbe, şükür ve duanın kesişim alanları vardır. Eylemdeki hatayı saptayarak tövbeye yöneldiği için şükredebilir ve şükrünün niteliğinin zenginleşmesi için dua edebilirsin. Zikir ise... Hatırlamak ve hatırlanana münasip duygu , ifade ve davranışlara yönelmektir. Günaha, gaflete, teşevvüşe, hataya, nankörlüğe, tereddüde, şehvete, unutuşa, tembelliğe, boşboğazlığa, yanlışa, kazaya, aldanışa, açgözlülüğe, skandala, pespayeliğe, korkuya... kapılmadan Allah yolunda ilerleyemezsin. Bu sözlerimin manasını kavramada; göğsünüz ile kafanızdan müteşekkil dublekste ikamet eden şeytanın danışmanlığı fayda verir mi bilmem.

* Aç bir yamyam kabilesini tıka basa doyurabilecek irilikteydi.

* Bendeki kısmet Kaptan Ahab'da olaydı, okyanusta aradığı Moby Dick'i buzdolabında bulurdu.

* Tarih kitabından mancınıkla fırlatılmış gibi görünüyorduk.

* Beethoven'ın bestelediği bir sessizlik başgösterdi. Anladım ki cinayet, suçlar arasında en basit ve en kolayı. Yetenek, bilgi veya tecrübeye lüzum yok. 

* Ne yalan söyleyeyim, giyinikken yaptığım en zevkli şeydi.

* Bazen kötüler, nadiren de iyiler kazanır. Çoğunlukla herkes kaybeder.

* Sualiniz her ne kadar kulağa biraz şapşalca gelse de, çok şapşalca.

* Bu göbek beni Çin'e götürüp getirir.

* Karalahanaya benzeyen bu kadına kimse kırmızı gül vermeyecekti.

* Uzun ömür, kafa karıştırıcı bir lütuftur. Hayat derslerinin çoğu boş geçer. Belli bir yaştan sonra insanın içinde yalnızca tümör büyür. Ve ümitsizlik yolu, safsata şatosuna çıkar.

* Suç, çoğu zaman duygularımızın en samimi ifadesidir.

* En sofistike gönül macerası bile klişelerle doludur.

*  Superman'i bile çiğ çiğ yer, peleriniyle de ağzını siler.

* stres bileziği: Bu bilezikler, ne kadar gerzekseniz o kadar mutlu hissettirir.

* Dost, henüz saldırmamış düşman demektir.

* Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler.

* Sinemada önünüzdeki koltuğa kafası olmayan birinin oturması gibi bir şeydi.

* Yemek seçer misin?
- Akbabalar bile yemek seçer.

* Erkeğin kalbine giden yolda sürat rekoru

* Metabolizmam alternatif enerji kaynaklarını deniyordu.

* Eğer "Ayağına gelen fırsatı tepmek" diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim.

* Cenaze törenlerinde ve taziyelerde nasıl davranılacağını ölüden daha iyi kimse bilemez.

* Aptallar kötüleri zeki zanneder.

* Onun beni anlama kudreti, benim hislerimi dile getirme yeteneğimden üstündü.

* Daima acele edip hep geç kalanların şehrinde, Ruhi Mücerret'in hiç acelesi yoktu. Ancak, tüm hatalarından bir şeyler öğrenmiş bir adam bu kadar yavaşlayabilir. 
Sanki ona değil de fotoğrafına bakıyorum.

* Alınyazının altına imzanı atamazsın.

* Evrende yalnız mıyız bilmiyorum ama dünyada yalnızız.

* Ağzımın içine elbise askısı yerleştirilmiş gibi sırıtıyorum.

* Mucizeler kaderi değiştirmez.

* Sahip olmadığım bir şeyi yitirmenin muğlak ıstırabıyla kavruluyordum.

* Telefonun icadından beri senden telefon bekliyorum.

* Testosterondan kaçarken endorfine yakalanacaktım.

* Yedi sene hiç televizyon seyretmemiş, gazete okumamıştım. Meşhurların hepsi benim nezdimde meçhuldü.

* Buraya gelmekle ipin ucunu, burada kalmakla kantarın topuzunu ve buradan sıvışmamakla keçileri kaçırmıştık.

* Göğüslerini, yani biyolojik silahlarını üstümde deneyecekti.

* Seksin gözü kördür.

* Üzgün kimselerin haz peşinde koşması normaldir.

* Erkeksen, pişmanlık içinde uyanmak kaderindir. Geceyi yalnız geçirsen de, geçirmesen de.

* İntihar tövbe yerine geçmez.

* Egom vicdanımın sesini taklit ediyor.

* Mezar taşlarındaki ölüm tarihleri, ölülerin bizi kaç yıldır beklediğini gösterir.

* İnsan yapamayacağı kötülüğü başkasından ummaz.

* Eşi bulunmaz biri, "içimizden biri" değildir.

* Tembellik, duyguları harekete geçirir.

* Budalalar, seni çoktan terk ettiğin hatalarınla suçlar. Zekiler ise tutarsızlıkla.

* Bencillik, aptalların kendilerine zarar verme yöntemlerinin en yaygınıdır.

* Beş parasız ölmek, zamanlamanın iyi olduğunu gösterir.

* Kuralları paspas olarak kullanıyordum. Her adımda bir yasağı çiğneyerek yol alıyordum.

* Pinokyo ile burun buruna

* Utanç, endişe ve yılgınlığı çıkardınız mı biricik okur, benden geriye bir şey kalmaz.

* Bu şarkıyı dinleyen herkes, beş dakikalığına da olsa aşkı tatmış demektir. (Najat al Saghira - Ana Baacha al Bahr)

* Affedersin, niyetim seni sorgulamak, yargılamak veya suçlamak değildi.

* Doktor vicdansızlık edebilir; katil, işine merhamet katabilir...

* Sesim, sazlıklardan havalanan bir ördeğinki gibiydi.

* Yumurtadan çıkmamış civcivleri sayma bence.

* Ne biçim bir isim bu?
- Mezar taşında okuduğunda insana huzur verecek türde bir isim.

* Elektrikli aydınlatma sistemleri, geceyi gökyüzüne geri püskürtmüştü.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda

Kırık Kalpler Bankası

İhvanımız sormuş bize Demiş kimdir muradınız Biz gizleriz, açık olmaz Kendin açar, muradımız Sözü nefesten uçuran Aslanı kafesten kaçıran Kalbi, tertemiz getiren Odur bizim muradımız Hırsız iken çalmam desin Âlim iken bilmem desin Aşık olsun, sevmem desin Budur bizim muradımız