Ana içeriğe atla

yükseklerde- kapış kapış

Belki aşksızlıktan öleceğim ama yine sana dönmeyeceğim.

E.A.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Mail de atabilirdim ama içim çekmedi. İtlik edip buraya yazdım; Gökçingim, nur-u aynım, aşikar ki hicran yarası çekmektesin. Kanırtacak bi şiir de benden, ben yazmadım ama okudum.Varoluş sürecini bana borçlu sayılır.Dilaver Cebeci'den.

BEŞ ZAMAN ARASINDA BİR KASÎDE

Aşk henüz balçıkla kan arasındaydı:
Ben saçlarını örüyordum bir ıssız gezegende,
Daha yaşanmamış geceleri hayâl ediyordum,
Bir yılkı atı gibi başıboş sıcaklığını
Tutup geleceğe ben yediyordum.

Aşk henüz bedenle can arasındaydı:
Tâ gözlerinin içine bakıyordum bir ıssız gezegende,
Yıldızları koyuyordum yerliyerine...
Acıyı öğreniyordum, o muhteşem acıyı...
Nefesimle çizgiler çiziyordum ellerine...

Aşk henüz mekânla zaman arasındaydı:
Göç arzuları mı ne kımıldıyordu içimizde?
Kolların boynumdaydı, yüzün yüzüme değiyordu,
Bir yasak ağacın gölgesindeydik ikimiz;
Olgun şiirler dalları yere eğiyordu...

Aşk henüz toprakla duman arasındaydı:
Dokuz renkli kehkeşanlar dolaşıyordu çevremizde,
Ben süt-beyaz teninden ay ışığını süzüyordum.
Kalem yoktu, kâğıt yoktu, harf yoktu,
Kirpik uçlarımla alnına bir şeyler yazıyordum.

Aşk henüz gurubla tan arasındaydı:
Bir ıssız gezegende fısıldaşıyorduk ikimiz,
Sözün lezzetini tadıyorduk bir mercan kadehten,
Deli yağmurlar dolduruyordu derin çukurları,

Henüz denizler yoktu ben seni severken...
gocce dedi ki…
Zubeyde Abla...

sayende ben de bu şiirin varolusuna dahil oldum ve sana olan borcu artmakta şiirin..

Hicran yarası... Bir türlü kurtulamadık kendisinden... Denizler de vardı ama :))

slmla..
selen dedi ki…
Hicran yarası zordur, çok acır, çok kanar meret... Ama bir sabah uyanırsın ve bir mucize olur... dokunursun, kaşırsın ama yo artık acı yerine minicik bir sızı kalmıştır geriye... Hep çok saçma gelse de, zaman o kadar büyülü bir ilaç ki...
gocce dedi ki…
:)))
boyle bir "kurtulus" hissim hic olmadi ama herseyin bir ilki var. beklemekteyim..

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda

Kırık Kalpler Bankası

İhvanımız sormuş bize Demiş kimdir muradınız Biz gizleriz, açık olmaz Kendin açar, muradımız Sözü nefesten uçuran Aslanı kafesten kaçıran Kalbi, tertemiz getiren Odur bizim muradımız Hırsız iken çalmam desin Âlim iken bilmem desin Aşık olsun, sevmem desin Budur bizim muradımız