Ana içeriğe atla

Efrasiyab'ın Hikayeleri

  • Ancak sanat yoluyla ideal güzelliğe aşina olması, sanki çirkinlikleri başka insanlardan çok daha kolay teşhis etmesine, nasıl söylemeli, adeta sadece onları görmesine yol açmış gibiydi. Güzellikle oynayacak ve onun zevkini çıkaracak kadar değil, ancak onu tanıyıp teşhis edebilecek kadar yetenekli olduğu için, çirkinlik ile bunun getirdiği ıstırap, nefret ve aşağılama, Sağır'ın hayatının temeli olmuştu... Bu haliyle o, Tanrı'nın insanlara öğrettiği iyiyi tanıyan, fakat iyiliğin tadını çıkarmak yerine başkalarını kötülükle itham eden bir ahlakçı gibiydi. Kısacası güzellik, adamın içine bir türlü girmemişti. Gerçi güzelliğe aşıktı, ama vasıl olamamıştı. Kavuşunca meşk, kavuşamayınca aşk olduğu galiba doğruydu.
  • Bu köyün imamı ne yazık ki yetmişini çoktan geride bıraktığı için, ruhu cennet sevinciyle bedeninde pek rahat durmuyor, adamcağız bir takım bunama alametleri arzediyordu.
  • Sen yakasına yapıştığın her insanı korkak mı sanıyorsun? Yoksa ölümsüz olduğun için korkusuzluğun yalnızca sana mı mahsus olduğunu düşünüyorsun?
  • Kafasında dönen bu hesaplar, bir kadının en etkili süsünün bilinmezlik olduğunu ispatlıyordu. Öyle ki hemen her erkek, bilip görmediği, bu yüzden hayal etmek zorunda kaldığı kadınları kendi pembe hülyalarıyla bir kez süsleyince, onlarla karşılaştıktan sonra bile gerçeği değil, bu süsleri görmeye devam ederdi.
  • Kendini gerçekleştirmenin en kolay ve akıllıca yolu, başkalarını korkutup boyun eğdirmek olduğu için, insanların kusurlarını araştırıp bularak onları ayıplama fırsatına erişmek, bu kuvvetli tehdit kozunu bir kez ele geçirdikten sonra cemaatten atılma korkusunu başkalarına yaşatmak, kasaba hayatının belki de en temek kuralıydı.
  • İnsanların gizli ve esrarengiz hayatlarını kurcalayıp iskandil etmenin temek şartı, ne olursa olsun dikkati çekmemekti.
  • Ruhlarını teslim edip Hakk'ı gören merhumlar gibi, bu fani dünyada yataklarında huzur içinde yatanlar sadece bilmeleri gereken şeyleri bilen talihli insanlardı. Birinin huzurunu kaçırmak için onu bilmediği bir şeyin var olduğuna inandırmak yeterliydi.
  • Kavuşunca meşk, kavuşamayınca aşk olduğunu söylerler. Sevgisini kalbinde taşıdığı sürece herkes ona kavuşmuş demektir. Bu nedenle, sevmek meşketmektir.

İhsanOktayAnar

********

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda...

Murat Menteş - Ruhi Mücerret 3

* Hatırlananlar, yaşananlarla örtüşmez; anlatılanlar da hatırlananlarla. * BİMbaşı * Seni öldürmeyen şey, seni şişmanlatır. * Mükemmel kişiler mükemmeliyetçi olmazlar. * Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut. * Çok şakacısınız. - Değilim, espritüelim. Espri, hakikate yaklaşmanın; şaka ise gerçeklerden kaçmanın yoludur. * Kadın karar verene, erkek anlayana dek ömür bitiyor. * Bana, içimi görmeye çalışır gibi baktı. * "Çay alır mıydınız?" Bu cümleye dikkat edin sevgili okur. Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir. * "Yapabileceği tüm hataları yapıp hiç ders almamak" diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim. * Mısralar kalbe barut döküyor, müzik ise kıvılcım saçıyordu. * Haklı çıkmanın aşağılık tatmininden vazgeçemeyen beleşçiler, kötümserlikte ısrarcıdır. * Cevabını bilmediğin sorular sorma. * Sadece mübadele aracı olan paranın doğurduğu hiyerarşi, iletişimi de ilişkileri ...

Leman-Mehmet Cagcag

ABIMSIN TAYYIB! Seni bu memlekete Allah gonderdi Ummetsiz sunnetsize dersini verdi Laikler de ortami gerdikce gerdi Tas-hakli lidersin aslanim Tayyib. Bulent Arinc bey meclis bulbulu Allah gondermis sana Abdullah Gul'u Tuzmen piyasalar yuzun guldurdu Isini bilen devlet adami, supersin Tayyib. O gun soferlerini dovesim geldi Arabada kalisinda icim ciz etti Imdada yetisen balyozu opesim geldi Mubarek balyozuna sap olam Tayyib. Hazineyi Unakitan abi paraya bogdu Dersin ki anasindan eknomis dogdu Cuvalla doviz yurdu doldurdu Sirtin yere gelmez Pehlivan Tayyib.. Amerikha israyil, herkeshi kolladin Kindar AB'yi bile yikayip yagladin Merkel gibi Turk gusmanin bagladin Buyuk baglamacai cambazsin Tayyib. Tum Turkiye senlen gurur duyuyor Gisganc layikler kendin yollara vuruyor Kislasi karakolu selam duruyor Siyasette Ozal'dan feristah Tayyib. Sana gicik olan bir gicik muhalefet Baykal, Mumcu ise eger siyaset Korkma sonmez ampulun ilelebet Yuru bee kim tutar seni, padisah Tayyib. Bu a...