- Ancak sanat yoluyla ideal güzelliğe aşina olması, sanki çirkinlikleri başka insanlardan çok daha kolay teşhis etmesine, nasıl söylemeli, adeta sadece onları görmesine yol açmış gibiydi. Güzellikle oynayacak ve onun zevkini çıkaracak kadar değil, ancak onu tanıyıp teşhis edebilecek kadar yetenekli olduğu için, çirkinlik ile bunun getirdiği ıstırap, nefret ve aşağılama, Sağır'ın hayatının temeli olmuştu... Bu haliyle o, Tanrı'nın insanlara öğrettiği iyiyi tanıyan, fakat iyiliğin tadını çıkarmak yerine başkalarını kötülükle itham eden bir ahlakçı gibiydi. Kısacası güzellik, adamın içine bir türlü girmemişti. Gerçi güzelliğe aşıktı, ama vasıl olamamıştı. Kavuşunca meşk, kavuşamayınca aşk olduğu galiba doğruydu.
- Bu köyün imamı ne yazık ki yetmişini çoktan geride bıraktığı için, ruhu cennet sevinciyle bedeninde pek rahat durmuyor, adamcağız bir takım bunama alametleri arzediyordu.
- Sen yakasına yapıştığın her insanı korkak mı sanıyorsun? Yoksa ölümsüz olduğun için korkusuzluğun yalnızca sana mı mahsus olduğunu düşünüyorsun?
- Kafasında dönen bu hesaplar, bir kadının en etkili süsünün bilinmezlik olduğunu ispatlıyordu. Öyle ki hemen her erkek, bilip görmediği, bu yüzden hayal etmek zorunda kaldığı kadınları kendi pembe hülyalarıyla bir kez süsleyince, onlarla karşılaştıktan sonra bile gerçeği değil, bu süsleri görmeye devam ederdi.
- Kendini gerçekleştirmenin en kolay ve akıllıca yolu, başkalarını korkutup boyun eğdirmek olduğu için, insanların kusurlarını araştırıp bularak onları ayıplama fırsatına erişmek, bu kuvvetli tehdit kozunu bir kez ele geçirdikten sonra cemaatten atılma korkusunu başkalarına yaşatmak, kasaba hayatının belki de en temek kuralıydı.
- İnsanların gizli ve esrarengiz hayatlarını kurcalayıp iskandil etmenin temek şartı, ne olursa olsun dikkati çekmemekti.
- Ruhlarını teslim edip Hakk'ı gören merhumlar gibi, bu fani dünyada yataklarında huzur içinde yatanlar sadece bilmeleri gereken şeyleri bilen talihli insanlardı. Birinin huzurunu kaçırmak için onu bilmediği bir şeyin var olduğuna inandırmak yeterliydi.
- Kavuşunca meşk, kavuşamayınca aşk olduğunu söylerler. Sevgisini kalbinde taşıdığı sürece herkes ona kavuşmuş demektir. Bu nedenle, sevmek meşketmektir.
İhsanOktayAnar
********
Yorumlar