Ana içeriğe atla

Runger

* Aylak adam
İki saat sonra kalabalığın içinde, sinemadan bir dar sokağa çıkan sanki başka biriydi. Düşünüyordu: ''Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor.Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar.''
Saatine baktı: Dört buçuğa beş vardı. ''Eve gidip okusam.'' Durağa yürüdü. ''Bunları kurtarmanın yolunu biliyorum. Kocaman sinemalar yapmalı bir gün dünyada yaşayanların tümünü sokmalı bunlara. İyi bir film görsünler. Sokağa hep birden çıksınlar...'' 
"Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu." 
Dilenci, insanların işten dönerken ona para vererek ucuza huzur satın aldıklarını biliyordu.
Sen gerçekten sevişen iki kişinin evlendiklerini gördün mü? Ben görmedim. 

* Telling to "think positively" 
Giving advice: "What you should do is this, "Have you thought about doing such and such?"
Discounting feelings: "No use crying over spilled milk," "It's not that bad," "Cheer up!"
Trumping pain: "Oh yes, I've been through this many times myself. Here's what worked for me." 
Telling to get over it: "Move on," "Let it go," "Isn't it time you got over this?" 
Trivializing or diminishing pain: "Put it into perspective — there are kids starving in Africa." 

While some of the above responses can indeed be helpful, they mostly feel hurtful when they're the first response given. Very few of us are capable of jumping right in and objectively looking at our painful situations. Before we can listen to advice or even hear that everything will be OK, we must be acknowledged. We need a little time to just feel hurt without having to get over it or do something about it right away. The above responses are received so much better once a person acknowledges how much pain you're experiencing. 

Simply hearing someone say I understand can mean so much to a person who's suffering. 

Here are some compassionate responses: 
 Asking how you feel 
Giving you a hug, embrace, placing an arm around you or holding your hand 
Validating your pain: "This must be so hard for you" or "I can't begin to imagine what you're going through." 
Sharing their own reactions: "I'm so sorry, "I'm so angry," "I feel so helpless; I wish there was something I could do," or even "I don't know what to say." 
Creating space for your pain: "Do you want to talk about it?" It's OK to cry," or, "We don't have to talk; I'm happy to just sit here with you." 
Offering support: "Is there anything I can do to help?"

* Let it be! Tolerate the discomfort of not having a next move. 

* Before you take a trip to crazytown, give yourself permission to sit back, wait, and see… Without needing the answer right away. 

* To let go isn't to forget or ignore. It doesn't leave feelings of anger, jealousy, or regret. Letting go isn't winning or losing. It's not about pride or how you appear & it's not about dwelling on the past. Letting go isn't blocking memories or thinking sad thoughts. It doesn't leave emptiness, hurt or sadness. It's not giving in or giving up. It isn't about loss, & it's not defeat. To let go is to cherish memories, to overcome and to move on. It is having an open mind & confidence in the future. Letting go is accepting. Its learning & experiencing & growing. To let go is to be thankful for the experiences that made you laugh, cry & grow. It's about all that you have, all that you had & all that you will soon gain. It's having the courage to accept change, & the strength to keep moving. Letting go is growing up. To let go is to open a door, clear a path, set yourself free.... 

* Hayata, en aşağıdan başlandığında, yukarıdan başka gidecek yer yoktur. Biçimsel yükselmeye, ruhun yükselmesi eşlik edemediğinde biz yükseldikçe, yukarısı da giderek yükselir.

Hırstan söz ediyorum tabii! Psikanalizin kurucularından Adler, “Rüyasında kendini düşerken görenler, kendisini yüksek bir yerde olduğunu zannedenlerdir” der. Aslında alçak ya da yüksek, mertebeler yok. Bunlar, toplumun dayattığı şeyler. Dolayısıyla bir insan durumunu kabul etmiyorsa, yükselmek, tırmanmak istiyorsa -ki doğada tüm canlılar eksiden artıya geçmeye çalışır, doğal bir şeydir- ama ‘proje’ olarak yukarıda olmayı planlamak, içinde ‘öfke’ de barındırır. Karen Horney bunu çok güzel açıklar: “Yukarıda olmayı isteyenler, aslında birilerini aşağıda bırakmak isteyenlerdir!” 

* When it rains look for rainbow. 
When it's dark look for stars. 

* Women are meant to be loved. Not to be understood. 
Oscar Wilde 

* What is your sign? 
- Dollar. 

* Kamu stop'u: 
Cem Yılmaz şakalarını bırakın! 

* My greatest fear is that PMS doesn't exist and this is my real personality. 

* When you're happy, you enjoy the music but when you're sad, you understand the lyrics.
Frank Ocean 

* Özetle durum karışık, ama anlaşılması zor değil.

* Only babies with wet diapers enjoy change.

* Her ki yek ca hemeca. Her ki hemca hiç ca. 
Bir şeye kavuşan, her şeye kavuşur. Ama her şeye kavuşmak isteyen, bir şeye kavuşamaz. 

* I do not mean I have nothing planned. I mean that I planned to do nothing. 

* You don't always get what you wish for, you get what you work for! 

* Kafamız düşüncelerimiz içeride kolayca dönebilsinler diye yuvarlaktır Dünyada sadece sabit fikirliler yaşasaydı insan kafası prizma olurdu. 

* Nobel ödüllü fizikçi Luiz Alvarez
Verdiği derse ‘ileri fizik’ diyen hoca, anlatacağı konuyu karmaşık buluyordur; aksi olsaydı “temel fizik” derdi.

* It can sting to be manipulated, used, or disregarded. But don’t take it personally. Dogs bite, bees sting, and Dark Triad people poison. It's just what they do. 

* Zamanla yarışmak insana zamana karşı yenilgi getiriyor ama zamanla kol kola girip anı yaşadın mı zaman sana armağan oluyor. 

* Don’t spend your life looking for the right person. Make yourself the right person for you. 

* You don’t have to be good at it, you just have to do it.

* Walk the walk and talk the talk.

* I don’t see exercise as a way to lose weight primarily; it’s more a way to gain — strength and confidence and power. 

* Aşk gözlerle başlar, dudaklarla beslenir; 9 ay sonra baba diye seslenir.

* Not my circus, not my monkeys.
aka Not my problem.
Polish idiom

* Gafile kelam nafile kelam.

* Ağaca çıkan kedinin dala bakan oğlu olur. 

* Yusuf Nâbi
Bende yok sabr-ı sükûn, sende vefadan zerre, 
İki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere. 

* Liquid dairy - meat 

* You aren't going to get the butt you want by sitting on the one you have. 

* Aristo - Poetika
Olabilecek olan, olmuş olandan daha önemlidir.

* I just decided being sad is a waste of time. A more productive use of my time is revenge. 

* The opposite of a hot dog is a cool cat.

* No matter how slow you go you are still lapping everyone on the couch.

* İmkansızı ayıklarsan geriye kalanlar mümkün görünmese de doğrudur. 

* They say time is a fire in which we burn; right now i'm running out of time. 

* Dig up the tomb of that was never ment to be disturbed and you are an archeologist. Dig up granddad and yor a grave robber. 

* Arasırabesk

* İnsanlar kazanmaktan daha çok kaybetmemeyi isterler. Bu nedenle kaybetme korkusu, insanların ikna olmasını kolaylaştırır.
İnsanlar ne istediklerini bilmeyebilirler ama ne istemediklerini çok iyi bilirler. 

* The whole point of getting things done is knowing what to leave undone.

* İçeride Mona Lisa da olsa bir müzenin dışı her zaman içinden fazla insan sayıda insan tarafından görülecektir! 

* Cemal Süreyya 
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem, ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.

* Her zaman olduğu gibi fazla otoritersin. 
- Otoriterlik babalığın kanununudur. 
* Bana sorarsan aksine bir kızın lanetidir. 

* Paylaşıyorum öyleyse varım.

* Apps or filters are not going to make a good picture great. They might make a mediocre picture better.

* With great power comes great responsibility. 

* Filmde tabanca göründüyse o tabanca patlardı benim bildiğim.

* These people don’t think outside the box, they’re totally unaware of the whole concept of the box.

* İyiliğimiz tuttuğumuz sözlerle belirlenir. 

* Judge a man by his questions rather than his answers.
Voltaire 

* There are no facts, only interpretations.
Friedrich Nietzsche 

* Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! 
Ne zaman, bilmem! 
Yeter ki o kapıda durmayı bil!
Mevlana 

* Don't stop until you're proud.

* It's not the size of the girl in the fight, it's the size of the fight in the girl. 

* Yarın ararım. 
- Yarın babalar gününü hatırlayan evlat yerine unutmuş evlat olursun. 

* Success is getting what you want. Happiness is wanting what you get. 
Dale Carnegie 

* Hayattaki her şey seksle ilgilidir. Seks dışında. Seks, güçle ilgilidir. 
House of Cards

* He who has health, has hope; and he who has hope, has everything. 
Thomas Carlyle

***

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda

Kırık Kalpler Bankası

İhvanımız sormuş bize Demiş kimdir muradınız Biz gizleriz, açık olmaz Kendin açar, muradımız Sözü nefesten uçuran Aslanı kafesten kaçıran Kalbi, tertemiz getiren Odur bizim muradımız Hırsız iken çalmam desin Âlim iken bilmem desin Aşık olsun, sevmem desin Budur bizim muradımız