* Korku, yerçekimiyle ağırlaşan bedenimizden yansıyor, hafif olma isteği ruhumuzun uçuculuğuyla ilgili.
* Unuttuğum şeylerin üzüntüsünü pek duymam artık, ama yorgunluğunu hissettiğim olur.
* Unutma yankısı: Geçmiş zaman içinde kimi şeyler olmuş, unutmuşsunuz... Sonra birden onları unuttuğunuz aklınıza geliyor. Daha sonra da onları unuttuğunuzu hatırladığınız...
* Bir şeyleri unutmak isteyen insanların iyilikle dolu olduklarına inandığımı sanmıyorsun herhalde, en fazla kötülüğe değmekten korktuklarını düşünebilirim, o kadar...
* Yuvalarını pislettikçe yeni yuvalar yapan kuşlar...
* Kötülük bir anda örgütlenip yayılıverir, iyilik güç gösterisi yapmaz, zavallı ruhludur iyilik...
* Aslında ben böyle bir şey istemesine değer vermiştim, sonra üstünde düşünüp kavradım ne olmuş olabileceğini, bu onun kendi kafasından çıkmış bir düşünce değilmiş, bunu anladım, başka birinden duymuş kesinlikle... Mağara isteyen bir başkası, hoşuna gitmiş belli ki, fikrini çalmış onun, o yüzden yapamadı. Böyle, söyleyip yapamayan çok hırsız var ortada, arada bazılarının yolu da buraya düşecek...
* Ben anımsamayı unutmadan ayrı bir şey gibi düşünmüyorum ki, anımsamanın karşıtı değil unutma, hayır, anımsama unutmaya dayalıdır aslında.
* Onlar hakkında bildiklerini, onlara karşı kullanmayı düşünmüyorsan, niye hep aklında tutuyorsun ki, unut gitsin öyleyse...
* Şiiri uzaklara bakarak, öyküyü komşu evlerinin pencerelerine bakarak, romanı da başını eğebildiğin kadar eğip önüne bakarak yazarsın.
* Yakalayamadığınız birine yakalanırsanız, biraz da onu yakalamış gibi olursunuz.
* Unutma isteğiyle dolanların, unutulmaya hiç de razı olmadıklarını görmek beni sarsıyor.
* İnsan aldığını silen bir varlıktır, yalnızca verdiğinin hesabını yapmayı bilir.
* geldiği gün gidenler - mucize isterikleri
* Boşluğu ölçebilen tek şey var, sızı...
* Korku hayvanı akıllandırır, yaşadığım için biliyorum, insanı aptallaştırır.
* Galiba unutmak iradi bir şey değil (hatırlamak belki).
* Bir de unutmak-hatırlamanın dışında apayrı bir şey var: UNUTULMAK...
* İç dünyasında ayrı bir yerim olabilse, herhalde kendimi böyle yalnız hissedip hırçınlaşmazdım. Takdir edilmek istediğimi sanacaksınız... Edebilse mutlu olurdum tabii. Böyle bir beklenti içinde değilim, bana karşı tersine duygular geliştirmesi hoşuma gitmiyor, hepsi bu...
* Kimse kimseyi, kendi sözlerinin darbelerinden koruyamıyor.
* Zamanın tuhaf bir adaleti var sanki. Eski defterleri karıştırıp geçmişi anımsamak bugünü unutmamızı sağlıyor.
* Unutmamı sağlamıyordu yazmak ama bir esrime yaratıp zamanı uyuşturuyordu.
* İnsanın unutması gereken çok önemli şeyler olmalıydı hayatta. Tuttuğum defterler bana unutmaya değecek hiçbir şey yaşamadığımı gösterdi. Yazmayı bırakıp hayata attım kendimi. Unutmak isteyeceğim değerde bir yaşam arzuluyordum, kalabalıklara karıştım.
* Bilinçli bir unutamamışlık, şaşkın unutkanlıktan iyidir. Bunu bulduğuma memnunum.
*
* Unuttuğum şeylerin üzüntüsünü pek duymam artık, ama yorgunluğunu hissettiğim olur.
* Unutma yankısı: Geçmiş zaman içinde kimi şeyler olmuş, unutmuşsunuz... Sonra birden onları unuttuğunuz aklınıza geliyor. Daha sonra da onları unuttuğunuzu hatırladığınız...
* Bir şeyleri unutmak isteyen insanların iyilikle dolu olduklarına inandığımı sanmıyorsun herhalde, en fazla kötülüğe değmekten korktuklarını düşünebilirim, o kadar...
* Yuvalarını pislettikçe yeni yuvalar yapan kuşlar...
* Kötülük bir anda örgütlenip yayılıverir, iyilik güç gösterisi yapmaz, zavallı ruhludur iyilik...
* Aslında ben böyle bir şey istemesine değer vermiştim, sonra üstünde düşünüp kavradım ne olmuş olabileceğini, bu onun kendi kafasından çıkmış bir düşünce değilmiş, bunu anladım, başka birinden duymuş kesinlikle... Mağara isteyen bir başkası, hoşuna gitmiş belli ki, fikrini çalmış onun, o yüzden yapamadı. Böyle, söyleyip yapamayan çok hırsız var ortada, arada bazılarının yolu da buraya düşecek...
* Ben anımsamayı unutmadan ayrı bir şey gibi düşünmüyorum ki, anımsamanın karşıtı değil unutma, hayır, anımsama unutmaya dayalıdır aslında.
* Onlar hakkında bildiklerini, onlara karşı kullanmayı düşünmüyorsan, niye hep aklında tutuyorsun ki, unut gitsin öyleyse...
* Şiiri uzaklara bakarak, öyküyü komşu evlerinin pencerelerine bakarak, romanı da başını eğebildiğin kadar eğip önüne bakarak yazarsın.
* Yakalayamadığınız birine yakalanırsanız, biraz da onu yakalamış gibi olursunuz.
* Unutma isteğiyle dolanların, unutulmaya hiç de razı olmadıklarını görmek beni sarsıyor.
* İnsan aldığını silen bir varlıktır, yalnızca verdiğinin hesabını yapmayı bilir.
* geldiği gün gidenler - mucize isterikleri
* Boşluğu ölçebilen tek şey var, sızı...
* Korku hayvanı akıllandırır, yaşadığım için biliyorum, insanı aptallaştırır.
* Galiba unutmak iradi bir şey değil (hatırlamak belki).
* Bir de unutmak-hatırlamanın dışında apayrı bir şey var: UNUTULMAK...
* İç dünyasında ayrı bir yerim olabilse, herhalde kendimi böyle yalnız hissedip hırçınlaşmazdım. Takdir edilmek istediğimi sanacaksınız... Edebilse mutlu olurdum tabii. Böyle bir beklenti içinde değilim, bana karşı tersine duygular geliştirmesi hoşuma gitmiyor, hepsi bu...
* Kimse kimseyi, kendi sözlerinin darbelerinden koruyamıyor.
* Zamanın tuhaf bir adaleti var sanki. Eski defterleri karıştırıp geçmişi anımsamak bugünü unutmamızı sağlıyor.
* Unutmamı sağlamıyordu yazmak ama bir esrime yaratıp zamanı uyuşturuyordu.
* İnsanın unutması gereken çok önemli şeyler olmalıydı hayatta. Tuttuğum defterler bana unutmaya değecek hiçbir şey yaşamadığımı gösterdi. Yazmayı bırakıp hayata attım kendimi. Unutmak isteyeceğim değerde bir yaşam arzuluyordum, kalabalıklara karıştım.
* Bilinçli bir unutamamışlık, şaşkın unutkanlıktan iyidir. Bunu bulduğuma memnunum.
*
Yorumlar