Ana içeriğe atla

Aziz Nesin - Bir Kadını Ağlatmak

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya. En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra. Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok! Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları. Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı… Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan… İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki! Niye sarılalım ki! Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur. Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır. Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır. Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
**********************

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda...

Murat Menteş - Ruhi Mücerret 3

* Hatırlananlar, yaşananlarla örtüşmez; anlatılanlar da hatırlananlarla. * BİMbaşı * Seni öldürmeyen şey, seni şişmanlatır. * Mükemmel kişiler mükemmeliyetçi olmazlar. * Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut. * Çok şakacısınız. - Değilim, espritüelim. Espri, hakikate yaklaşmanın; şaka ise gerçeklerden kaçmanın yoludur. * Kadın karar verene, erkek anlayana dek ömür bitiyor. * Bana, içimi görmeye çalışır gibi baktı. * "Çay alır mıydınız?" Bu cümleye dikkat edin sevgili okur. Bir düşüncenizi söylediğiniz anda çay teklif eden kimse, size katılmıyor demektir. * "Yapabileceği tüm hataları yapıp hiç ders almamak" diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim. * Mısralar kalbe barut döküyor, müzik ise kıvılcım saçıyordu. * Haklı çıkmanın aşağılık tatmininden vazgeçemeyen beleşçiler, kötümserlikte ısrarcıdır. * Cevabını bilmediğin sorular sorma. * Sadece mübadele aracı olan paranın doğurduğu hiyerarşi, iletişimi de ilişkileri ...

Leman-Mehmet Cagcag

ABIMSIN TAYYIB! Seni bu memlekete Allah gonderdi Ummetsiz sunnetsize dersini verdi Laikler de ortami gerdikce gerdi Tas-hakli lidersin aslanim Tayyib. Bulent Arinc bey meclis bulbulu Allah gondermis sana Abdullah Gul'u Tuzmen piyasalar yuzun guldurdu Isini bilen devlet adami, supersin Tayyib. O gun soferlerini dovesim geldi Arabada kalisinda icim ciz etti Imdada yetisen balyozu opesim geldi Mubarek balyozuna sap olam Tayyib. Hazineyi Unakitan abi paraya bogdu Dersin ki anasindan eknomis dogdu Cuvalla doviz yurdu doldurdu Sirtin yere gelmez Pehlivan Tayyib.. Amerikha israyil, herkeshi kolladin Kindar AB'yi bile yikayip yagladin Merkel gibi Turk gusmanin bagladin Buyuk baglamacai cambazsin Tayyib. Tum Turkiye senlen gurur duyuyor Gisganc layikler kendin yollara vuruyor Kislasi karakolu selam duruyor Siyasette Ozal'dan feristah Tayyib. Sana gicik olan bir gicik muhalefet Baykal, Mumcu ise eger siyaset Korkma sonmez ampulun ilelebet Yuru bee kim tutar seni, padisah Tayyib. Bu a...