Ana içeriğe atla

Yusuf Atılgan - aylak adam - iki ayrı ruh hali

Bütün çağların trajedisi bu, ku-ya-ra: kumda yatma rahatlığı. a-da-ko: ağaç dalı kompleksi. kuyara, alışılmış tatların sürüp gitmesindeki rahatlıktır. Düşünmeden uyuyuvermek. Biteviye geçen günlerin rahatlığı. 
Ya adako ? Ağaç dalındaki gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi bilmem? Hep öteye öteye uzar. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır. Buna ben 'ağaç dalı kompleksi' diyorum. Genç hastalığıdır. kuyara çoğunlukla dişidir, adako ise erkek. Ağaç dalı kompleksine tutulmuş kişi tedirgindir. kuyara ise daima emin...
kuyara insanları toprağa dönüşür, ancak adako insanları hiçbir zaman atmosfere karışamazlar. Ölüm paklamaz onları. Ölüm bir tek kuyara insanlarını paklar. Toprak olurlar. adako insanları doğanın zorla kendine katmaya çalışmasına isyan ederek yaşarlar. Topraktan öteye gitmek isterler tüm yaşamları boyunca, ancak ne yazıktır ki yaşamlarının son deminde toprağa düşerler. Gözleri açık ölür bu insanlar. Gökyüzüne bakarlar. Bakışları atmosferde kalır, vücutları toprağa tutsaktır. Bunu bilerek yaşadıkları için de sonsuz bir elem içindedirler. Doğa adako insanlarına özgürlüğünü vermez.  
adako insanı sorgular, doğa ruhla bedeni neden birbirinden ayırır? Ruhun yaşam boyunca bedene olan tutsaklığının öldüğü vakit sonlanmasını ümit eder, ancak ruhun bedenden ayrılması onu özgür(?) bırakmak için yeterli değildir. Ruh bilinmezliğe yol alırken, bu kez bilinmezlik mahkum eder onu.  
kuyara insanı ufalar. Ruhunu... Yaşadığı sürece toprağı ayaklarında hisseder. Bu, ona müthiş bir güven verir. Ölene kadar azar azar ufalar ruhunu, toprağa. Öldüğü an, ruhu tamamen toprak olur. Gözleri kapalıdır. düştüğü yeri görür. Güvendedir. Huzurludur.  
Doğanın iki çocuğudur kuyara ile adako. Doğa, birine huzuru diğerine me'suru layık görür.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ekinler dize kadar

1. Ekinler dize kadar, fener gel bize kadar Sana bir şey göstersem, kasıktan dize kadar Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 2. Çıktım taşın üstüne, açtım bacaklarımı Altımdan geçen fener, yesin ta.aklarımı Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 3. Portakal soyulur mu, tadına doyulur mu Fener sana bi koysam, fizandan duyulur mu Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın.. 4. Mektup mektup içinde, mektup zarfın içinde Dur oynaşma fenerbahçe, azcık kalsın içinde Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 5. Fenermiş onun adı, severmiş büyük malı Ne yapsın yavru serçe alışmış koca .ike Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 6. Gittik biz kadiköye, koyduk fenerbahçeye Bakirelik gidince, düştü genel evlere Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 7. Fener demek g.t demek, herkese veren demek Bizim başımız kel mi, bize de vermen gerek Al bunu alamaz mısın, sen ne biçim delikanlısın... 8. Fenerim kapı gibi, aspirin hapı gibi Akşamda...

hafta başlamış işte

not aldiklarim: Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, politikacıyı kuru inat batırır. Osman Bölükbaşı Arap Atasözü Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur. Mark Twain Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın. Yunus Emre Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz. Kıçlar acısı FBC bir taraftar mail grubu. Yani bizler bir tarafız ve tarafsız konuşmak ya da uzman olmak zorunda değiliz. Tarafımız Fenerbahçe'dir. Demokrasi 100 kişiden 99'unun hakkını savunmak değildir, o 1 kişinin hakkını 99 kişiye karşı savunmak ve saygı duymaktır. gözü olanın gözü çıksın istemezük demokrasi adına bize eziyet... (çoğunluğa) Hep destek tam destek Avanta için takım tutanlar Fenerbahçe'yi tutacaklarına aklından bir sayı tutsunlar... Azizbahçe Sinop sizden uzak olabilir ama gerçek burnumuzun dibindedir. Bir sonraki tepenin ardında ne olduğunu bilmediğimizdir gitmemizi sağlayan. İstediğini söyleyen istemediklerini duyar. Milky way 4.7 milyar yıl yaşında...

Murat Menteş - Ruhi Mücerret

* Hayat nasıl gidiyor? - Yaşayan birine sor. * Yapabildiğim tek spor bu: Çay karıştırmak. * Kurt kocasa da huyu değişmez. * Kim 100 yaşında olmak ister ki? - 99 yaşındakiler. * Harbin hakikisi de, temsili de, rüyası da canımı yakıyor. * Memleket sathına yayılmış olan savaş küçüle küçüle benim hafızama kadar geriledi, münferit bir vaka haline geldi. * Hayatın en zor kısmı ilk 100 yıldır. * Artık kimseleri gömmek istemiyorum. Mezarlıklara dolu gidip boş dönmekten yıldım. * Düğününe gittiğim herkesin cenazesine de gittim. Dün mama isteyenler, şimdi börtü böceğe ziyafet oldu. * Tamam, ölenle ölünmüyor. Lakin yaşayanla da yaşanılmıyor. * Geçmişte kalan her şey kısa sürmüştür demektir. * Tesadüf, talih ve bahtsızlık... hepsi kaderin şubeleridir. * Mazideki kederleri hatırlamanın sağlayacağı koruma, unutmanın getireceği huzurun yanında bir hiçtir. Lakin aklın forsu hafızaya sökmez. * 100 sene nasıl mı geçti? Size şu kadarını söyleyeyim, 1 saniye ile 1 asır arasınd...